- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 397
- Tepkime puanı
- 25
- Puanları
- 0
21.09.2012
İLİM VE ÖNEMİ
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam; her şeyden önce okumaya ve öğrenmeye, ilme ve araştırmaya büyük önem vermiş; okuyup öğrenmenin, araştırıp bilgi sahibi olmanın önünde hiçbir mazeret ve engel tanımamıştır.
Aziz Kardeşlerim!
Hz. Peygamber ve onun şahsında tüm insanlara okumayı, düşünmeyi, ilimle aydınlanmayı emreden bir dinin mensuplarıyız. Asırlar önce bütün dünya buhranlar ve cehaletin karanlığı içerisinde boğulurken, bilgi, hak ve hukuk gibi kavramlardan bihaberken, İslam güneşi insanlığa “OKU” emriyle doğmuştur.
Nitekim Yüce Rabbimiz insanlığa hidayet rehberi olarak sunduğu bu İlahi Kelamın ilk hitabı şöyle olmuştur; “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak" dan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O, kalemle yazmayı ve insana bilmediğini öğretendir.”
Yüce Yaratıcıdan, mahlûkatın en mükerrem ve en mükemmeline gelen ilk hitapta kalemden bahsedilip, okumanın emredilmiş olması, özellikle bizim açımızdan dikkate değer bir husus olmalıdır.
Değerli Müslümanlar!
İnsanların ve toplumların yükselmesi, insanlığın huzur ve mutluluğa erişmesi, ancak ilimle ve sağlam ve faydalı bir bilgi sayesinde mümkündür. Bundan dolayı Sevgili Peygamberimiz, ümmetine ve insanlığa, hem dünyada hem de ahirette huzuru ve mutluluğu yakalayabilmeleri için ilmi hedef göstermiş ve buyurmuştur ki; “İlim Çin’de de olsa arayınız. Zira ilim talep etmek her müslüman’a farzdır”
İnsanın süsü ve zineti olan, insanın şeref ve kıymetini artıran ilim, sadece bu dünyada değil, ahirette de mutluluk ve kurtuluş kaynağıdır. Peygamberimiz konu ile ilgili hadis-i şeriflerinde; “ Kim ilim tahsil etmek üzere bir yola girerse, Allah o kişiye Cennetin yolunu kolaylaştırır.” “İlim tahsil etmek için yolculuğa çıkan kimse evine dönünceye kadar Allah yolundadır.” buyurarak ilme, ilim sahibine ve ilimle meşgul olmaya İslam dininde ne kadar çok değer verildiğini açıkça belirtmiştir.
Aziz Mü’minler!
Yaratanı hakkıyla tanıyıp, O’na karşı saygılı olmanın ve gereğince kulluk edebilmenin yolu ilimden geçmektedir. “Allah’a karşı ancak kulları içinden âlim olanlar, derin saygı duyarlar.” ayet-i kerimesi de bu hakikati anlatmaktadır. Rabbimiz katındaki değerimizi ve derecemizi belirleyen ölçü de ilimdir. Kur’an bizlere bunu “Allah, içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir.” şeklinde haber vermektedir. Efendimiz (sav) de, bir yandan “Âlimler peygamberlerin varisleridir.” buyururken, diğer taraftan da, Allah’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimsenin gıpta edilmeye değer olduğunu belirtmiştir.
Aziz Mü’minler!
Dünya ve ahretimizi mamur edebilmemiz ve Rabbimize karşı kulluğumuzu kemale erdirebilmemiz ilim sayesinde mümkün olacaktır. Bu yolda bizi hedefe ulaştıracak olan şey ise, vaktimizi iyi değerlendirmek, okuma sevdalısı olmak, ilim sahiplerine ve ilim meclislerine gereken ilgiyi ve hürmeti göstermek olacaktır. Evlerimizi, bulunduğumuz ortamları, bilginin anahtarı olan kitaplarla donatmalı, okumaya vakit ayırmalı ve bu konuda çocuklarımıza da güzel örnek olmalıyız.
Sohbetimi bir ayet mealiyle bitiriyorum; “Deki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”
Hayırlı Cumalar RFC işlerinizde başarılar dilerim.
İLİM VE ÖNEMİ
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam; her şeyden önce okumaya ve öğrenmeye, ilme ve araştırmaya büyük önem vermiş; okuyup öğrenmenin, araştırıp bilgi sahibi olmanın önünde hiçbir mazeret ve engel tanımamıştır.
Aziz Kardeşlerim!
Hz. Peygamber ve onun şahsında tüm insanlara okumayı, düşünmeyi, ilimle aydınlanmayı emreden bir dinin mensuplarıyız. Asırlar önce bütün dünya buhranlar ve cehaletin karanlığı içerisinde boğulurken, bilgi, hak ve hukuk gibi kavramlardan bihaberken, İslam güneşi insanlığa “OKU” emriyle doğmuştur.
Nitekim Yüce Rabbimiz insanlığa hidayet rehberi olarak sunduğu bu İlahi Kelamın ilk hitabı şöyle olmuştur; “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak" dan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O, kalemle yazmayı ve insana bilmediğini öğretendir.”
Yüce Yaratıcıdan, mahlûkatın en mükerrem ve en mükemmeline gelen ilk hitapta kalemden bahsedilip, okumanın emredilmiş olması, özellikle bizim açımızdan dikkate değer bir husus olmalıdır.
Değerli Müslümanlar!
İnsanların ve toplumların yükselmesi, insanlığın huzur ve mutluluğa erişmesi, ancak ilimle ve sağlam ve faydalı bir bilgi sayesinde mümkündür. Bundan dolayı Sevgili Peygamberimiz, ümmetine ve insanlığa, hem dünyada hem de ahirette huzuru ve mutluluğu yakalayabilmeleri için ilmi hedef göstermiş ve buyurmuştur ki; “İlim Çin’de de olsa arayınız. Zira ilim talep etmek her müslüman’a farzdır”
İnsanın süsü ve zineti olan, insanın şeref ve kıymetini artıran ilim, sadece bu dünyada değil, ahirette de mutluluk ve kurtuluş kaynağıdır. Peygamberimiz konu ile ilgili hadis-i şeriflerinde; “ Kim ilim tahsil etmek üzere bir yola girerse, Allah o kişiye Cennetin yolunu kolaylaştırır.” “İlim tahsil etmek için yolculuğa çıkan kimse evine dönünceye kadar Allah yolundadır.” buyurarak ilme, ilim sahibine ve ilimle meşgul olmaya İslam dininde ne kadar çok değer verildiğini açıkça belirtmiştir.
Aziz Mü’minler!
Yaratanı hakkıyla tanıyıp, O’na karşı saygılı olmanın ve gereğince kulluk edebilmenin yolu ilimden geçmektedir. “Allah’a karşı ancak kulları içinden âlim olanlar, derin saygı duyarlar.” ayet-i kerimesi de bu hakikati anlatmaktadır. Rabbimiz katındaki değerimizi ve derecemizi belirleyen ölçü de ilimdir. Kur’an bizlere bunu “Allah, içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir.” şeklinde haber vermektedir. Efendimiz (sav) de, bir yandan “Âlimler peygamberlerin varisleridir.” buyururken, diğer taraftan da, Allah’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimsenin gıpta edilmeye değer olduğunu belirtmiştir.
Aziz Mü’minler!
Dünya ve ahretimizi mamur edebilmemiz ve Rabbimize karşı kulluğumuzu kemale erdirebilmemiz ilim sayesinde mümkün olacaktır. Bu yolda bizi hedefe ulaştıracak olan şey ise, vaktimizi iyi değerlendirmek, okuma sevdalısı olmak, ilim sahiplerine ve ilim meclislerine gereken ilgiyi ve hürmeti göstermek olacaktır. Evlerimizi, bulunduğumuz ortamları, bilginin anahtarı olan kitaplarla donatmalı, okumaya vakit ayırmalı ve bu konuda çocuklarımıza da güzel örnek olmalıyız.
Sohbetimi bir ayet mealiyle bitiriyorum; “Deki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”
Hayırlı Cumalar RFC işlerinizde başarılar dilerim.