- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 397
- Tepkime puanı
- 25
- Puanları
- 0
İHLÂS VE SAMİMİYET
Muhterem Mü'minler!
Bir mü'minin en büyük arzusu, Yüce Allah'ın rızasını kazanıp dünyada yardımına nail olabilmek, ahirette de ebedi saadet ve mutluluğa erişebilmektir. Allah Teâlâ'nın rızasını kazanabilmek ise ihlâstan geçer. İhlâs herhangi bir işi güzel bir niyetle, selim bir kalp ile yapmak, o işe başka bir şey karıştırmamak anlamına gelmektedir. Gerek ibadetlerde gerekse diğer davranışlarda Allah'ın rızasını gözeterek hareket etmek; riyadan, gösterişten ve Allah'ın rızasına ters düşecek tavırlardan şiddetle kaçınmak ihlâsla mümkün olur.
Değerli Mü'minler!
İnanç, ibadet ve davranışlarımızın Allah Teâlâ nezdindeki değerlendirme ölçüsü, ihlâstır. İhlâssız yapılacak amellerin, Allah katında bir değeri yoktur. Yüce Allah(c.c.)Kur’an-ı Kerimde:
“De ki, gönlünüzdeki duyguları saklasanız da, açıklasanız da Allah hepsini bilir. Göklerdeki her şeyi, yerdeki her şeyide bilir. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”(1)
Peygamber Efendimiz de: "Şüphesiz ki Allah Teâlâ, sadece kendisi için ve sırf kendisinin rızası gözetilerek yapılan amelden başkasını kabul etmez."(2)buyurarak ihlâslı amelin önemini ifade etmişlerdir.
Muhterem Müslümanlar!
Dil bir şeye niyet ederken kalb bu düşünceye katılmazsa, niyet makbul olmaz. Allah Teâlâ bizim şeklimize, kalıbımıza değil, kalblerimize bakar, niyetlerimize değer verir. Bu sebeple bütün davranışlarımızda insanların değerlendirmesini hesaba katmadan önce Allah Teâlânın değerlendirmesini hesaba katarak bir iş yaparken daima Allah ne der? sualini kendimize sormalıyız. Allah'ın rızasını kazanma niyetiyle müslümanın yaptığı her meşru iş, adeta bir ibadet gibi kendisine sevap kazandırır. Bu bakımdan müslüman, ilim öğrenirken, iş hayatında, mesleki çalış¬malarında, ailevi ve ictimai münasebetlerinde, daima niyetini düzgün tutmalı ve Allah'ın rızasını gözeterek hareket etmelidir.
Hutbemizi bir ayet ve bir hadis mealiyle bitirelim.
“Kim âhiret kazancını istiyorsa, onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz; ama onun âhirette bir nasibi olmaz”(3) “Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalblerinize bakar.”(4)
__________________________________
(1) Âl-i İmrân Sûresi,3/29
(2) Nesai, Cihad/24,Ahmet b. Hanbel IV/126.
(3) Şûrâ sûresi, 42/ 20
(4) Müslim, Birr 33, İbni Mâce, Zühd 9
Hayırlı Cumalar RFC
Muhterem Mü'minler!
Bir mü'minin en büyük arzusu, Yüce Allah'ın rızasını kazanıp dünyada yardımına nail olabilmek, ahirette de ebedi saadet ve mutluluğa erişebilmektir. Allah Teâlâ'nın rızasını kazanabilmek ise ihlâstan geçer. İhlâs herhangi bir işi güzel bir niyetle, selim bir kalp ile yapmak, o işe başka bir şey karıştırmamak anlamına gelmektedir. Gerek ibadetlerde gerekse diğer davranışlarda Allah'ın rızasını gözeterek hareket etmek; riyadan, gösterişten ve Allah'ın rızasına ters düşecek tavırlardan şiddetle kaçınmak ihlâsla mümkün olur.
Değerli Mü'minler!
İnanç, ibadet ve davranışlarımızın Allah Teâlâ nezdindeki değerlendirme ölçüsü, ihlâstır. İhlâssız yapılacak amellerin, Allah katında bir değeri yoktur. Yüce Allah(c.c.)Kur’an-ı Kerimde:
“De ki, gönlünüzdeki duyguları saklasanız da, açıklasanız da Allah hepsini bilir. Göklerdeki her şeyi, yerdeki her şeyide bilir. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”(1)
Peygamber Efendimiz de: "Şüphesiz ki Allah Teâlâ, sadece kendisi için ve sırf kendisinin rızası gözetilerek yapılan amelden başkasını kabul etmez."(2)buyurarak ihlâslı amelin önemini ifade etmişlerdir.
Muhterem Müslümanlar!
Dil bir şeye niyet ederken kalb bu düşünceye katılmazsa, niyet makbul olmaz. Allah Teâlâ bizim şeklimize, kalıbımıza değil, kalblerimize bakar, niyetlerimize değer verir. Bu sebeple bütün davranışlarımızda insanların değerlendirmesini hesaba katmadan önce Allah Teâlânın değerlendirmesini hesaba katarak bir iş yaparken daima Allah ne der? sualini kendimize sormalıyız. Allah'ın rızasını kazanma niyetiyle müslümanın yaptığı her meşru iş, adeta bir ibadet gibi kendisine sevap kazandırır. Bu bakımdan müslüman, ilim öğrenirken, iş hayatında, mesleki çalış¬malarında, ailevi ve ictimai münasebetlerinde, daima niyetini düzgün tutmalı ve Allah'ın rızasını gözeterek hareket etmelidir.
Hutbemizi bir ayet ve bir hadis mealiyle bitirelim.
“Kim âhiret kazancını istiyorsa, onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz; ama onun âhirette bir nasibi olmaz”(3) “Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalblerinize bakar.”(4)
__________________________________
(1) Âl-i İmrân Sûresi,3/29
(2) Nesai, Cihad/24,Ahmet b. Hanbel IV/126.
(3) Şûrâ sûresi, 42/ 20
(4) Müslim, Birr 33, İbni Mâce, Zühd 9
Hayırlı Cumalar RFC