Cuma Sohbetleri

hayırlı cumalar RFC
 
08.02.2013

NAMAZ İBADETİ

Değerli Kardeşlerim!
Dinin temellerinden ve müslümanın amellerinden bir tanesi ve birincisi hiç şüphesiz namaz ibadetidir.
Namaz ibadeti gerek ayetlerde ve gerekse hadislerde Allah ve Resulünün, hakkıyla yerine getirilmesini ısrarla ifade ettiği bir ibadettir. Namaz Kur’an’da, rabbine karşı saygı duyanların, kurtuluşa eren müminlerin, salih ve sadık kimselerin yerine getirdiği bir ibadet olarak zikredilir.

Aziz Müminler!
İmandan sonra en faziletli amel sayılan ve kelime-i şahadetten sonra İslam’ın en önemli rüknü kabul edilen namaz, kişinin bedeniyle, diliyle ve kalbiyle, adeta bütün benliğiyle Allah’a yönelmesi halidir. Bu özelliğinden dolayı namaz diğer bütün ibadetlerin özü sayılmıştır.
Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde “Namaz dinin direğidir.” buyurmuş ve namazın en önemli rüknü durumundaki secdeyi de “kulun Allah’a en yakın olduğu an” olarak tarif etmiştir.

Kıymetli Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde “Beni anmak için namaz kıl.” buyurarak Allah’ı anmanın en güzel yolunun namaz kılmak olduğunu bildirmiştir.
Şüphesiz namazın en büyük hikmeti, kulu maddi ve manevi kirlerden arındırarak huzura erdirmesi ve rabbine yaklaştırmasıdır. Namazın bu yönü ayet-i kerimede şu şekilde ifade edilmektedir; “(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku. Namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah'ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.”

Sevgili Peygamberimiz de, beş vakit namazı, kişinin evinin önünde akan nehre benzetmiş, nasıl ki günde beş defa nehirde yıkanan kişide kirden eser kalmazsa; namazını hakkını vererek devamlı kılan kişide de günahtan bir eser kalmayacağını bildirmiştir.

Aziz Kardeşlerim!
Günün belli vakitlerinde yerine getirilmesi gereken namaz, hayatın koşuşturması içinde kişinin, Yaratanı ile her daim irtibatta olmasını sağlar. Kulun, yapıp ettiklerinden Rabbinin her zaman haberdar olduğu bilincini canlı tutar.
Diğer taraftan günde beş vakit kılınan namaz Allah’ın ihsan ettiği sayısız nimetlere karşı kulun şükrünün ifadesidir. Ayrıca namaz; imanın ikrarı, cennetin anahtarıdır. Namaz Allah katında müminin değeri, ömrün bereketi, dünyada huzurlu olmanın ve ahirette kurtuluşa ermenin yoludur.
Sorumluluk çağından itibaren bir ömür boyu, kadını ve erkeğiyle, genci ve yaşlısıyla, âlimi ve cahiliyle kısacası ‘müslümanım’ diyen herkesin hakkıyla yerine getirmesi gerektiği bir kulluk borcudur namaz.

Değerli Mü’minler!
Öyleyse kulluk borcumuz olan namaz ibadetini Kur’an’da emredildiği ve peygamberimizin bizlere öğrettiği gibi hakkını vererek kılmaya gayret eldim. Namazlarımızı camide cemaatle kılmaya özen gösterelim. Bizlere emanet olarak verilen ve göz aydınlığımız olan evlatlarımızın da namaza devam etmeleri hususunda gereken gayreti gösterelim. Hem kendimiz hem de onlar için dua edelim.

Sohbetimi bir ayet mealiyle bitirmek istiyorum: “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle!”

Hayırlı Cumalar RFC işlerinizde kolaylıklar başarılar dilerim.
 
Hayırlı cumalar,
 
cumamız mübarek olsun..
 
15.02.2013

GIYBET HARAMDIR

Değerli Kardeşlerim!
Bazen, insanların kendi tercihleri olmayan, doğuştan gelen veya bir hastalık ya da bir kaza sonucu oluşan bedensel eksikliklerini söz konusu ederiz konuşmalarımızda. Bazen, hoşumuza gitmeyen söz ve hareketlerini, insanların dini veya ahlakî kusurlarını, belki de tövbesi neticesinde Allah’ın bağışladığı bir takım hatalarını dilimize dolarız muhabbet olsun diye. Bazen de, yaratanın lutuf olarak verdiği imkanları, sırf kıskançlığımızdan dolayı gündeme getiririz kardeşlerimizin gıyabında. Bunları yaparken de maksadımız bir yanlışı düzeltmek ya da bir haksızlığı gidermek değildir. Çoğu zaman söz olsun, muhabbet olsun diye ya da espri yapmak adına çoğaltırız gıybetimizi. Böylece, kardeşlerimizin gıyabında ya dilimizle onlara eziyet verir, ya arkalarından kaş-göz veya el-kol işaretiyle onlarla alay eder, ya da dudak büküp, burun kıvırarak kardeşlerimizi hafife almakla incitiriz.

Kıymetli Müminler!
Duyduğunda kardeşimizin hoşlanma-yacağı , dinin de kesin olarak haram kıldığı ve ölü kardeşinin etini yemeye benzettiği bu gıybet günahını işlerken de, bazen kardeşlerimizi ruhen ızdıraba sürüklemenin hayalini kurarız. Zaman olur, bunda başarılı olduğumuz oranda haz duyacak kadar, İslami değerden ve insani erdemden uzaklaşırız.

Oysa bir yanlışın düzeltilmesi, bir haksızlığın giderilmesi, bir iş için ehil olanın araştırılması noktasında; fetva sormak veya bilgi almak gayesiyle yahut kişiyi başka türlü tanıtma imkanı yoksa tanınmasına yardımcı olmak üzere, bir de günahı açıktan işleyenin kötülüklerinden insanları korumak ve sakındırmak dışında kişinin gıyabında, duyduğu zaman hoşlanmayacağı bir şekilde konuşmak dinimizce caiz görülmemiştir.

Aziz Cemaat!
Gıybet, gıybeti yapılan kişi açısından, şahsın kişiliğine, ırz ve namusuna, şeref ve haysiyetine karşı yapılan bir saldırı; gıybet yapan kişi adına, değerini düşürücü ve itibarını sarsıcı acı bir durumdur. Ayrıca gıybet, başkasının hoş olmayan halinden haberdar olan kişide, o insana karşı bir ön yargı ve güvensizlik oluşturur. Tanıdığımız veya tanımadığımız insanlar hakkında böylece bizleri yanlış kanaat ve düşünceye sevk ederek; kişilerin aralarının açılmasına, kardeşin kardeşe ve babanın evladına düşman olmasına sebep olur gıybet. Neticede bütün toplum huzursuz ve mutsuz olur.

Kıymetli Kardeşlerim!
Sonuç olarak, manevi bir hastalık olan gıybetin; inancımıza ve kardeşliğimize zarar verdiği, toplumu kirlettiği ve bizleri ruhen çökerttiği muhakkaktır. Bundan dolayı insanın ve toplumun huzuru, gelişmesi ve ulvi değerlerle donanmasının karşısında en büyük engel olarak duran gıybetten uzak durmak suretiyle, doğuracağı daha pek çok dünyevi ve uhrevi kötü sonuçlardan kendimizi koruyalım.
Sohbetimi Yüce Yaratanın, gıybetin ne büyük bir vahşet ve günah olduğunu ifade eden ayetiyle son veriyorum; “Ey iman edenler! …Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! (O halde) Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”

Hayırlı Cumalar RFC işlerinizde başarılar kolaylıklar dilerim.


 
Hayırlı Cumalar,
 
Hayırlı Cuma'lar RFC...:eyv
 
hayırlı cumalar
 
hayırlı cumalar RFC...
149583_468889259841964_664871166_n.jpg
 
Son düzenleme:
Hayırlı Cumalar, Allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun......
 
Geri
Üst