15.02.2013
GIYBET HARAMDIR
Değerli Kardeşlerim!
Bazen, insanların kendi tercihleri olmayan, doğuştan gelen veya bir hastalık ya da bir kaza sonucu oluşan bedensel eksikliklerini söz konusu ederiz konuşmalarımızda. Bazen, hoşumuza gitmeyen söz ve hareketlerini, insanların dini veya ahlakî kusurlarını, belki de tövbesi neticesinde Allah’ın bağışladığı bir takım hatalarını dilimize dolarız muhabbet olsun diye. Bazen de, yaratanın lutuf olarak verdiği imkanları, sırf kıskançlığımızdan dolayı gündeme getiririz kardeşlerimizin gıyabında. Bunları yaparken de maksadımız bir yanlışı düzeltmek ya da bir haksızlığı gidermek değildir. Çoğu zaman söz olsun, muhabbet olsun diye ya da espri yapmak adına çoğaltırız gıybetimizi. Böylece, kardeşlerimizin gıyabında ya dilimizle onlara eziyet verir, ya arkalarından kaş-göz veya el-kol işaretiyle onlarla alay eder, ya da dudak büküp, burun kıvırarak kardeşlerimizi hafife almakla incitiriz.
Kıymetli Müminler!
Duyduğunda kardeşimizin hoşlanma-yacağı , dinin de kesin olarak haram kıldığı ve ölü kardeşinin etini yemeye benzettiği bu gıybet günahını işlerken de, bazen kardeşlerimizi ruhen ızdıraba sürüklemenin hayalini kurarız. Zaman olur, bunda başarılı olduğumuz oranda haz duyacak kadar, İslami değerden ve insani erdemden uzaklaşırız.
Oysa bir yanlışın düzeltilmesi, bir haksızlığın giderilmesi, bir iş için ehil olanın araştırılması noktasında; fetva sormak veya bilgi almak gayesiyle yahut kişiyi başka türlü tanıtma imkanı yoksa tanınmasına yardımcı olmak üzere, bir de günahı açıktan işleyenin kötülüklerinden insanları korumak ve sakındırmak dışında kişinin gıyabında, duyduğu zaman hoşlanmayacağı bir şekilde konuşmak dinimizce caiz görülmemiştir.
Aziz Cemaat!
Gıybet, gıybeti yapılan kişi açısından, şahsın kişiliğine, ırz ve namusuna, şeref ve haysiyetine karşı yapılan bir saldırı; gıybet yapan kişi adına, değerini düşürücü ve itibarını sarsıcı acı bir durumdur. Ayrıca gıybet, başkasının hoş olmayan halinden haberdar olan kişide, o insana karşı bir ön yargı ve güvensizlik oluşturur. Tanıdığımız veya tanımadığımız insanlar hakkında böylece bizleri yanlış kanaat ve düşünceye sevk ederek; kişilerin aralarının açılmasına, kardeşin kardeşe ve babanın evladına düşman olmasına sebep olur gıybet. Neticede bütün toplum huzursuz ve mutsuz olur.
Kıymetli Kardeşlerim!
Sonuç olarak, manevi bir hastalık olan gıybetin; inancımıza ve kardeşliğimize zarar verdiği, toplumu kirlettiği ve bizleri ruhen çökerttiği muhakkaktır. Bundan dolayı insanın ve toplumun huzuru, gelişmesi ve ulvi değerlerle donanmasının karşısında en büyük engel olarak duran gıybetten uzak durmak suretiyle, doğuracağı daha pek çok dünyevi ve uhrevi kötü sonuçlardan kendimizi koruyalım.
Sohbetimi Yüce Yaratanın, gıybetin ne büyük bir vahşet ve günah olduğunu ifade eden ayetiyle son veriyorum; “Ey iman edenler! …Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! (O halde) Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”
Hayırlı Cumalar RFC işlerinizde başarılar kolaylıklar dilerim.