- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 397
- Tepkime puanı
- 25
- Puanları
- 0
07.06.2013
TARIM MAHSULLERİNİN ZEKÂTI:
ÖŞÜR
Muhterem Mü’minler!
Sözlükte “onda bir” anlamına gelen öşür, dinî bir kavram olarak, zirâi mahsullerden alınan zekâta denir.
Öşür, İslâm dininde sosyal adaleti sağlayan zekâtın bir çeşidi olup, sadece yerden çıkan mahsulden verilir.
Senenin her mevsiminde yetişen toprak mahsullerinin toplanmasıyla birlikte belli miktarı Müslüman fakirlere verilerek onların ihtiyaçları karşılanmış olur. Böylece Öşürle açlığın, sefaletin ve maddi sıkıntıların önüne geçilmiş olur. Aynı zamanda da cemiyet hayatında birlik ve beraberliğin oluşturulmasında önemli bir etkisi vardır.
Kıymetli Mü’minler!
Ebu Hanife’ye göre yerden çıkan mahsul az olsun, çok olsun hasat zamanı verilmesi gereken miktarı veya kıymetini vermek gerekir. Öşür oranı, yağmur veya nehir gibi masraf edilmeden tabii yollarla sulanan araziden alınan üründe 1/10 (onda bir), masraf veya emekle sulanan arazide 1/20 (yirmi de bir)’dir.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde onda bir; kova ile sulananlarda ise yirmide bir (öşür) vardır.”(1) buyurmuşlardır.
Toprağın sahibi, çocuk, deli, köle de olsa velisi tarafından öşrü verilir.
Aziz Kardeşlerim!
Osmanlı döneminde Anadolu topraklarından öşür alınırdı. Anadolu toprakları miri arazi olduğundan öşür gerekmez diyenler, bugün bu toprakların tapu karşılığında vatandaşların mülkiyetine geçtiğini, mülkiyet hakkının ise bir anayasal hak olduğunu unutmaması gerekir.
Öşrün farziyyeti kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Kur’an-ı Kerimde, Bakara Suresi 267. ayet-i kerimede şöyle buyurulmaktadır. “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın…”(2)
En’am Suresi 141. Ayette de :
“… bunlar meyve verince meyvelerinden yiyin. Hasat günü de hakkını (öşrünü) verin, fakat israf etmeyin. Çünkü O (Allah) israf edenleri sevmez.”(3) buyurulmaktadır.
Günümüzde gübre, mazot, işçilik gibi masraflar, üretimin maliyetinde önemli bir yekûn oluşturmaktadır. Bu nedenle, tarımsal ürünlerin zekâtında, elde edilen hasılattan (gayr-i safî), ürün için yapılan günümüz tarım şartlarının getirmiş olduğu ekstra masraflar çıkarıldıktan sonra, geriye kalan ürün, tabiî yollarla sulanan arazide 1/10, kova, tulumba, su motoru vb. usullerle masraf veya emekle sulanan arazide 1/20 oranında zekât verilmesi gerekir.
Değerli Kardeşlerim!
Altın, gümüş, nakit para ve ticaret mallarının zekâtı nasıl farz ise, arazi mahsullerinin zekâtı (öşrü de) aynı şekilde farzdır. Şeytan belki bizi engellemek ister ama şunu unutmayalım ki İslam’ın emri her şeyin üstündedir.
----------------------------
1- Buhari, Zekat, 55
2- Bakara,2/267
3- En’am, 6/141