Geçmiş olsun.
Karayolları Trafik Yönetmeliği 'nin 6. bölümünde duraklama,park etme vs... detaylı bir şekilde var. Tabi insan bunu okuyunca nereye park edelim balon takıp uçuralım mı diyebilir. Bunda da yerel yönetimlerin hatası büyük.Allah İstanbul ve bu tür büyük yerlerde yaşayanlara sabır versin, gerçekten her yönüyle zor.
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.8182&sourceXmlSearch=&MevzuatIliski=0
Yalnız kanun uygulayıcıların ciddi biçimde gücü var bunu da unutmayın. Sadece onlarla ilgili değil herkes açısından söylüyorum Allah iyi insanlarla karşılaştırsın. Sadece park lambası veya sis farı ile araç sürmek bile yasakken çoğu memur birşey demiyor.
Birde insanlar arasında "emsal karar" karmaşası var. Bir memur, danıştay veya bölge idare mahkemesinin bir olay hakkında vermiş olduğu "emsal karar" niteliğindeki kararına uymak zorunda değildir. O nedenle trafik polisleri "ben cezayı yazarım sen mahkemeye itiraz et" derler, ki kanunen dedikleri doğrudur.
Örneğin; cam filminden siz ceza yediniz ve mahkemeye verip cezayı iptal ettirdiniz, bu sizden sonrakiler için bir emsal karar niteliğindedir. Başka bir trafik polisi bana aynı cezayı yazarsa ben o memura "emsal karar var ceza yazamazsın" diyemem. Çünkü danıştay ve bölge idare mahkemesi kararları memurlar için uyulması gereken zorunlu kararlardan değildir (emsal açısından). Bu sadece davayı açacak kişiye emsal teşkil eder. Yani benimde yine mahkemeye başvurup sizin dava neticenizide örnek göstererek cezanın iptalini istememde kolaylık sağlar. Tabiki her hakiminde aynı kararı alma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bunu da araya sıkıştırmış olayım