Fluence, Renault'da ciddi bir çıta yükselmesine sebep oldu. Fakat beni rahatsız edici bir konu var.
Her zaman söylerim, çok uzun yola çıkan birisiyim. 100 KM'lik bir mesafede bile onlarca Fluence görmek mümkün yollarda, fakat tespit ettiğim birşey var; Fluence sürücüleri araçlarının verdiği güven yapısına bağlı olarak çok hızlı ve aracı yorucu şekilde kullanıyorlar. Naziklik denen kavram yok denecek kadar az.
Şahit olduğum birşey; daha dün Afyon-Kütahya yokuşlarını çıkarken önümde bir Fleunce beliriverdi, yokuşu sabit 120 ile tırmanırken adam birden gaza geldi "veryansın" hesabı asıldıda asıldı aracına. Bende inat ettim hızlandım, ama güç kaybından dolayı yokuş sonunda Fluence yine geride kaldı, ama adam yine pes etmedi bu sefer bastı bayır aşağı hızlanmaya, hemen önümüzde bozuk satıh var, adam aldırmıyor bile. Çünkü hissettiği pek birşey yok, alt takımın canı yanmış, motor zorlanmış, umrunda değil, zaten araba da yapısı gereği bunları hissettirmiyor. Fakat 1 sene sonra bakıma girince usta 3 bin liralık masraf çıkarıyor ve bu keko da Renault'u kötülüyor.