Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ustam, 12-2012 ve sonrası için, teoriler yukardaki mesajlar gibi...
yani, 21.12.2012 tarhinde ve sonrası;
1-Herşey, olumlu-olumsuz şekilde görülür-hissedilir değişimlerin başlangıcı olabilir...
2-Hiçbirşey, zaman içindeki olağan seyri dışına çıkmaz, net farkedilmez...
3-Ancak, madde/mekan ve zamanın değişim-kelebek etkisi her şekilde devam edecektir...
Netice de, teorilerin çoğu gerçekleşir veya gerçekleşmez... şans-kader... bekle-gör-hisset/anla...
""...miladi takvimde 6-7 yıllık sapma/noksan olduğu, Roma Kardinallerince de açıklanmıştır...bu nedenle 21.12.2012 tarihinin bu sapma kadar geride kaldığı anlaşılmaktadır... hesaplama baştan hatalıysa 2006-2012-2018 tarihleri arasında olay ufuklarına bakmak gerekir...""
""...Ayrıca, kıyamet, Deccal ve Mehdi(as) ile İsa(as) gelmeden kopmayacağına göre mesele şimdilik yok...ancak, kıyamete hazırlık olarak afetler-felaketler-olaylar artacaktır...""
Maya Takvimi'nin 21 Aralık 2012'de sona erecek olması "Dünyanın sonu mu geliyor?" spekülasyonlarını alevlendirdi. Yaygın iddiaya göre, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'dan yanıt geldi. NASA, internet sitesinden "Dünya 2012'de yok olmayacak" açıklamasını yaptı.
Maya takvimi, 394 yıllık periyotlardan oluşuyor. Bu periyotların her birinin adı Baktun.
13. Baktun, 21 Aralık 2012'de bitiyor. 13 rakamı, Maya kültüründe kutsal bir rakam.
Bu nedenle, birçok kişi bunu kıyametin kopacağı tarih olarak kabul ediyor.
Takvimin bittiği 21 Aralık, Meksika'da renkli görüntülerle kutlanacak. Maya papazları, bugünlerde festival için son hazırlıklarını yapıyor.
Büyük maya takvimi, 5 bin 125 yıllık geçmişe sahip ve 21 Aralık'ta sona erecek. Peki ne olacak? Çok basit, Mayalar için bir dönem kapanacak, hepsi bu. NASA da, bu iddialara internet sitesinden yanıt verdi: " 21 Aralık 2012, dünyanın sonu olmayacak, bu tarih sadece en uzun gece."
NASA merak edilen soruları da cevapladı. Dünyaya çarpacağı iddia edilen gezegenle ilgili olarak, "Eğer bu gezegen gerçek olsaydı ve Dünya ile çarpışacağı bir rotada bulunsaydı, bunu en az 10 yıl öncesinden bilebilirdik. Gerçekten 21 Aralık'ta Dünya'ya çarpacak olsaydı, Nibiru'yu şimdiden gökyüzünde çıplak gözle görebilmemiz gerekirdi" açıklamasını yaptı.
Marduk; bilim insanlarının "olmaz öyle saçmalık" demelerine aldırmadan; "yok var valla, mayalar yazmış, onlar bizden çok ileriymiş, her şeyi biliyorlarmış" geyiklerine inanan ve bu boş inançlar yoluyla cebini dolduran simsarlara kananları hayal kırıklığına uğratmış bir uydurmaydı... Çok büyük iddialarla ortaya atılmıştı bu saçmalık:
------ ------ “Bir başka astronomi uzmanı eski toplumun, Babil'in kozmolojisine göreyse, güneş sistemimizde henüz bizim farkına varamadığımız bir "Onuncu Gezegen" vardır; son derece yoğun ve büyük kütleye sahip bu gezegene Sümerler "Nibiru" (Geçiş Gezegeni) demiş; Babil astronomlarıysa en büyük tanrıları Marduk'un adını vermişlerdir. Söz konusu gezegen, kuyrukluyıldızlara benzeyen eliptik yörüngesini 3600 yıl dolayında tamamlamaktadır ki bu rakam, Mezopotamya altmışlı matematiğinin de temelini oluşturmuştur.”
------ ------
İlk kez 2003 yılında Türkiye’de yayınlanan bir kitapla kamuoyunun gündemine taşınan ve basından sosyal medyaya kadar oldukça büyük bir kesimin dikkatini çekip ciddi ciddi varlığına yönelik argümanlar ortaya konulan bu gezegenin, 2007-2008 yılları arasında teleskopla görülebilecek kadar yakına geleceği, daha sonrasında ise giderek yakınlaşmasının çıplak gözle bile takip edilebileceği iddia ediliyordu. Üstelik bu iddiya inananlar arasında gazeteci ve televizyoncu ağır abiler/ablalar bile vardı. Bunlara göre Marduk gelecek, seller, depremler, yanardağ patlamaları ile Dünya sarsılacak, yer yerinden oynayacaktı… Üstelik ciddi ciddi bunun daha önce birçok kez olduğunu, yine olmasının “çok güzel” olacağını, uygarlığımızın yeniden şekilleneceğini iddia ediyorlardı.
2008 yılı geçip de gezegen ortada görünmeyince, bu sefer de; “yörüngesi tam Güneş’in Dünya’ya göre arka tarafına denk geliyor, o yüzden görünmüyor” saçmalığı öne sürüldü. Bilim insanları yine böyle bir şeyin olamayacağını söylediler ama nafile… Milyonlarca insan, Güneş’e karşı çekilen fotoğraflarda oluşan lens efektlerini Marduk gezegeni olarak görmeye ve üzerine efsaneler üretmeye devam ettiler.
Kaldı ki işin içinde, Marduk büyüklüğünde ve düzenli olarak Merkür, Venüs, Mars ve Dünya’dan oluşan İç Güneş Sistemi’ne giren böylesi büyük bir gezegenin yörüngesel arızalar ve sapmalar oluşturacağı gerçeği vardı. Eğer böyle bir gezegen her 30 küsür bin (veya 100 bin) yılda bir buralarda geçip gidiyorsa, Dünya’nın, Venüs’ün, Mars’ın yörüngesinde düzensizlikler olmalıydı. Oluşan bu düzensizliklerin “yeniden” normale dönmesi ve gezegenlerin tekrar kararlı yörüngelere dönmeleri ise onbinlerce, hatta yüzbinlerce yıl sürmeliydi. Hele ki asteroid kuşağı üzerinde oluşacak bunun gibi bir etki, kuşaktaki asteroidleri onbinlerce yıl boyunca hallaç pamuğu gibi savurmalıydı. Geçmiş “Marduk geçişleri”nden kaynaklanan etkilerin bugün amatör astronomların bile ölçebileceği biçimde açıkca gözlemleniyor olması gerekirdi. Tabi, buna da kulak tıkamayı tercih etti Mardukseverler…
2012 yılının ortaları geldiğinde ise Mardukseverler sessizliğe gömülmeye, aynı tarihe başka saçmalıklar ekleme gayretine bürünmeye başladılar. Foton kuşağı, aydınlanma çağı, galaktik hizalanma vs vs… Akıllarına o anda gelen neyse, 21 aralık 2012’ye yamadılar. Peki Marduk? O unutuldu…
Ama Marduk efsanesinden çok kişi ekmek yedi: Zecharia Sitchin, Immanuel Velikovsky, Alan Alford, Burak Eldem gibi yazarların konu hakkındaki kitapları Dünya genelinde milyonlarca, Türkiye’de ise yüzbinlerce satıldı. Yine her zaman olduğu gibi, hiçbir bilimsel temeli olmayan hayal ürünü fantastik hikayeler gerçekmiş gibi sunularak birilerinin para kazanmasına, birilerinin de boş inançlar peşinde koşmasına neden oldu, hepsi bu kadar…
Portekizli ler katlederken mayalar ı kendi geleceklerini nasıl bilememişler ? Yada bilmişler de aslında bu dünaynın değil de portekiz in sonu mu ? İnsanlar ı bu yalan a alıştırıp insan eliyle saçma sapan şeyler yapıp kıyamet in geldiğine inandırmak istiyorlar . İnsanlar sürekli sürekli aynbı şeyi duyarsa aynı şeyler bir insan a sürekli dayatılırsa sonunda olanlar a insan tepki veremez bilinç altına yerleşir ve o şekilde hareket eder.