- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 33,809
- Tepkime puanı
- 1,798
- Puanları
- 113
- Yaş
- 55
Uçağa ilk defa binmek...
Korkuyla karışık heyecanın doruk noktasında yaşandığı bir durumdur.
Eğer ilk defa bindiğinizi çaktırmak istemiyorsanız gülmeyin ve "aaa kulaklarıma noluyo la*" gibi tepkiler vermekten kaçının
dikkatle biniş anından itibaren herşeyi herkesi inceler, göz göze gelmekten kaçınır. hosteslerden bir şey istemeye çekinir. kanat üstü uçuyorsa vay halinedir.
Küçücük, ufacık, içi dolu turşucukken gerçekleştirdiğim eylemdir.
İlk kalkış anında bir anda uçagın hızlanmasıyla tedirgin olmaktır.
Mide bulantısı ve heyecanın birlikte yaşandığı bi durumdur.daha sonraları tekrarlandığında bu duygular yerini sıradanlığa bırakır.
Meraklı gözlerle etrafı seyrederek bir yandan da acaba uçağı bi kaçıran olur mu veya arızalanıp düşer mi diye tuhaf tuhaf şeyler düşünüp kendi kendine sırıtmaktır.
En ufak bir sallantıda yusuf yusuf çekmektir.
Gerginliğe sebebiyet verir. geriksiz ve paranoyakça düşünceler eşliğinde ya uçak düşerse korkusundan dualar okunur, salavatlar çekilir yol boyunca. tekrar yere inildiğindeyse artık o korku geçmiştir kişi kendi paranoyaklığı ile dalga geçebilir
Daha kalkarken olan kulak zarlarımın fırtlama hissi ile kalbimi inek tepmiş gibi olması sonucu "dur ula* kaptan, incem ben" diye haykırmama ramak kalmış olup, uçağın yana yatıp kanadının her yukarı kalkışında böyle sol koluma doğru uyuşmanın yayılması bir olmuştur.
Yerli yersiz çalan her "doing" sesi ile düştüğümüzü sanıp bir sürü bonus 3,5 puan topladıktan sonra inişe yakın türbülansa da girince hazır gök yüzünde bu kadar yükselmişken bari burda ruhu da teslim edivereyim dedirten yusuflardan yusuf beğendiren andır.
Sırf meraktan havada tuvalete girmektir.
ilk kalktığında korkudan gözlerini kapamak, kendine gelip gözünüzü açtığınızda ise kendini bulutların üstünde görünce öldüm mü acaba diye düşündüren olaydır.
Hızlanırken oha nasıl güzel birşey diyosunuz, hehe diye gevrek gevrek gülerkene pilot abimiz tekerlekleri bir kesiyor ki yerden, ah o kesme, ah o kesme.. kan beyninize yürüyor, hafif bir soluk kesilmesi.. sonra yavaş yavaş normale dönüyorsunuz. yalnız kalkış esnasında hafif hafif dönülebiliyor bazen, içinizden pilota bitirdin bizi tayfun diye bağırmak gelir. la* daha düze çıkmadan neyin dönmesi bu kitapsız derken, bir anda hoş yüzü ile rahat tavırları ile beliren hostesler size güven veriyor. bak, benden sana tavsiye; her zaman hostesleri kes, onların yüz ifadesi rahatsa, sallantı falan normaldir ama hostes de sıçtık ifadesi varsa, bism..
Çoğunlukla uçak düşcek diye altımıza Mıçmak.
Bildiğin köyden indim şehire hadisesidir. Havaalanı prosedürlerini bilmeyen birisi için rezilliğin had safhasıdır. 23 yaşındaydım rezil oldum, daha kötüsü; koktum, çok korktum.
Bu duruma alışık olmayanların uçak türbülans a girdiği zaman çığlık atmasıyla sonuçlanacak durumdur.
Hostesin verdigi hersey yenir genellemesinden yola cikarak transatlantik ucuslarda refreshing amaçlı verilen sıcak nemli havluyu ağzına atmaktır.
Uçak kalkarken ve inerken duyulan korku dışında havada iken korkulacak pek şey yoktur.
Korkuyla karışık heyecanın doruk noktasında yaşandığı bir durumdur.
Eğer ilk defa bindiğinizi çaktırmak istemiyorsanız gülmeyin ve "aaa kulaklarıma noluyo la*" gibi tepkiler vermekten kaçının
dikkatle biniş anından itibaren herşeyi herkesi inceler, göz göze gelmekten kaçınır. hosteslerden bir şey istemeye çekinir. kanat üstü uçuyorsa vay halinedir.
Küçücük, ufacık, içi dolu turşucukken gerçekleştirdiğim eylemdir.
İlk kalkış anında bir anda uçagın hızlanmasıyla tedirgin olmaktır.
Mide bulantısı ve heyecanın birlikte yaşandığı bi durumdur.daha sonraları tekrarlandığında bu duygular yerini sıradanlığa bırakır.
Meraklı gözlerle etrafı seyrederek bir yandan da acaba uçağı bi kaçıran olur mu veya arızalanıp düşer mi diye tuhaf tuhaf şeyler düşünüp kendi kendine sırıtmaktır.
En ufak bir sallantıda yusuf yusuf çekmektir.
Gerginliğe sebebiyet verir. geriksiz ve paranoyakça düşünceler eşliğinde ya uçak düşerse korkusundan dualar okunur, salavatlar çekilir yol boyunca. tekrar yere inildiğindeyse artık o korku geçmiştir kişi kendi paranoyaklığı ile dalga geçebilir
Daha kalkarken olan kulak zarlarımın fırtlama hissi ile kalbimi inek tepmiş gibi olması sonucu "dur ula* kaptan, incem ben" diye haykırmama ramak kalmış olup, uçağın yana yatıp kanadının her yukarı kalkışında böyle sol koluma doğru uyuşmanın yayılması bir olmuştur.
Yerli yersiz çalan her "doing" sesi ile düştüğümüzü sanıp bir sürü bonus 3,5 puan topladıktan sonra inişe yakın türbülansa da girince hazır gök yüzünde bu kadar yükselmişken bari burda ruhu da teslim edivereyim dedirten yusuflardan yusuf beğendiren andır.
Sırf meraktan havada tuvalete girmektir.
ilk kalktığında korkudan gözlerini kapamak, kendine gelip gözünüzü açtığınızda ise kendini bulutların üstünde görünce öldüm mü acaba diye düşündüren olaydır.
Hızlanırken oha nasıl güzel birşey diyosunuz, hehe diye gevrek gevrek gülerkene pilot abimiz tekerlekleri bir kesiyor ki yerden, ah o kesme, ah o kesme.. kan beyninize yürüyor, hafif bir soluk kesilmesi.. sonra yavaş yavaş normale dönüyorsunuz. yalnız kalkış esnasında hafif hafif dönülebiliyor bazen, içinizden pilota bitirdin bizi tayfun diye bağırmak gelir. la* daha düze çıkmadan neyin dönmesi bu kitapsız derken, bir anda hoş yüzü ile rahat tavırları ile beliren hostesler size güven veriyor. bak, benden sana tavsiye; her zaman hostesleri kes, onların yüz ifadesi rahatsa, sallantı falan normaldir ama hostes de sıçtık ifadesi varsa, bism..
Çoğunlukla uçak düşcek diye altımıza Mıçmak.
Bildiğin köyden indim şehire hadisesidir. Havaalanı prosedürlerini bilmeyen birisi için rezilliğin had safhasıdır. 23 yaşındaydım rezil oldum, daha kötüsü; koktum, çok korktum.
Bu duruma alışık olmayanların uçak türbülans a girdiği zaman çığlık atmasıyla sonuçlanacak durumdur.
Hostesin verdigi hersey yenir genellemesinden yola cikarak transatlantik ucuslarda refreshing amaçlı verilen sıcak nemli havluyu ağzına atmaktır.
Uçak kalkarken ve inerken duyulan korku dışında havada iken korkulacak pek şey yoktur.