- Katılım
- 9 Şub 2017
- Mesajlar
- 16
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
Herkese yeniden merhaba.
İşlerimin yoğunluğu sebebiyle bir süredir forumdan uzak kalsam da yazıp çizmek istedi canım biraz ama görüyorum ki forum zaten pek de hareketli değil.(En azından bizim bölüm)
Tanışma bölümünde de yazdığım gibi uzun süredir Laguna sevdalısı biriyim, sağda solda park halinde gördüğüm Laguna I ve II modellere hep iç geçirir bir gün bana da nasip olur mu diye düşündüğüm bir arabaydı. Şükürler olsun ki bana da bir Laguna III almak nasip oldu.
Babam eski galericilerdendir ve geçmişten bu güne kadar türlü türlü arabalar kullandım. Bunların arasında Pontiac Trans-am Firebird, Mercedes birçok üst sınıf modeli, BMW'nin çeşitli modelleri, Lincoln'un değişik modelleri, Chevrolet American'ın birçok modelleri, Volkswagen'in birçok modelleri ve çalıştığım şirketlerde kullandığım onlarca değişik model araçlar.
Bu güne kadar hep BMW gibi gidecek Mercedes gibi konforlu ve güvenlik konusunda bunları aratmayacak, kendime ait bir arabam olsun istemiştim. Yakın zamanda kendi işimi kurdum ve elde avuçta ne varsa tükettim araba alacak para kalmayınca bir araç kiraladım; Cevrolet Cruze LS 2011. 1.6 benzinli ve 120 beygir olmasına rağmen kalkışlarda ve düşük viteslerde çok hantal olmasına rağmen konforu, hızı , donanımı ve "gerçekten güvenliği" olması gerektiği gibi bir Alman arabasını aratmıyordu. Belki biliyorsunuzdur bu firmayı Opel satın aldıktan sonra kendi modellerini öne çıkarabilmek için bu markayı iyice kızağa çekmiş ve sonunda Türkiye piyasasından el çektirmiştir. Yaklaşık 6 ay kadar kiralık kullandıktan sonra sözleşmemin sonuna geldim. Ya 6 ay daha uzatacaktım ya da kendi arabamı alacaktım. Her ay millete 1500TL para ödeyip havaya savurmaktansa kredi çekip kendi arabamın sahibi olmak istedim ve sonunda istediğim kredi çıktı ve araştırmaya koyuldum. 15 günlük bir araştırma sonunda aradığım arabanın Laguna III olduğuna karar verip yollarda gördükçe keyifle "İşte yeni arabam bu olmalı" diyerek temizini aradım. Başımdan çokça badireler geçtikten sonra Adana da bir galericinin elinde makam arabası olarak kullanılmış şu anki arabamı buldum ve her türlü ekspertizden sonra aldım yola koyuldum. Gelirken yanımda elemanım ile birlikte katettiğimiz her mesafede arabaya daha fazla hayran kalarak İstanbul'a kadar geldik. Yolda 210 KM/S hızla gaza dokundukça arabanın daha da şaha kalkmasını ibretle izledim. Tam istediğim performans ve güç buydu! Konfor, donanım ve güvenlik donanımı (Güvenliği henüz test edilmedi ama Allah yaşatmasın) tatmin ediciydi. Yola bir BMW gibi yapışarak Mercedes sessizliği (Özellikle yüksek hızlarda) bir Laguna'ya binmenin ayrıcalık olduğunu bir kez daha hissettirdi. Defalarca aracı yoldan ayırabilecek birkaç teknik denememe rağmen yolu bırakmayarak kendimi güvende hissetmemi sağladı. Virajlarda resmen yolu vakumluyor ve millet ibretle sizin gidişinizi izliyor. Ayrıca yüksek hızlarda doğru vitesi kullanıyorsanız ani hızlanmaları ve gücün ne demek olduğunu gaza basınca daha iyi anlıyorsunuz. Tabi bu anlattıklarım 1.5 DCI 110 HP motorun kapasitesi ve diğer birçok modelin eşdeğer motorları ile kıyaslamasında geçerli. Yakın zamanda güvenilir bir yerden yazılım atarak keyfime keyif katacağımdan eminim fakat hem ağır bakımları yapıp hem de iyice araştırma yaptıktan sonra karar vereceğim. Şimdilik bu kadar, yeterince uzattım biliyorum ama işte anlatmak istiyor insan!
En kısa zamanda resim de ekleyeceğim. Ayrıca kafama takılan birkaç konuyu da netleştirip daha sonra sizlerle de paylaşacağım.
Herkese keyifli forumlar dilerim.
İşlerimin yoğunluğu sebebiyle bir süredir forumdan uzak kalsam da yazıp çizmek istedi canım biraz ama görüyorum ki forum zaten pek de hareketli değil.(En azından bizim bölüm)
Tanışma bölümünde de yazdığım gibi uzun süredir Laguna sevdalısı biriyim, sağda solda park halinde gördüğüm Laguna I ve II modellere hep iç geçirir bir gün bana da nasip olur mu diye düşündüğüm bir arabaydı. Şükürler olsun ki bana da bir Laguna III almak nasip oldu.
Babam eski galericilerdendir ve geçmişten bu güne kadar türlü türlü arabalar kullandım. Bunların arasında Pontiac Trans-am Firebird, Mercedes birçok üst sınıf modeli, BMW'nin çeşitli modelleri, Lincoln'un değişik modelleri, Chevrolet American'ın birçok modelleri, Volkswagen'in birçok modelleri ve çalıştığım şirketlerde kullandığım onlarca değişik model araçlar.
Bu güne kadar hep BMW gibi gidecek Mercedes gibi konforlu ve güvenlik konusunda bunları aratmayacak, kendime ait bir arabam olsun istemiştim. Yakın zamanda kendi işimi kurdum ve elde avuçta ne varsa tükettim araba alacak para kalmayınca bir araç kiraladım; Cevrolet Cruze LS 2011. 1.6 benzinli ve 120 beygir olmasına rağmen kalkışlarda ve düşük viteslerde çok hantal olmasına rağmen konforu, hızı , donanımı ve "gerçekten güvenliği" olması gerektiği gibi bir Alman arabasını aratmıyordu. Belki biliyorsunuzdur bu firmayı Opel satın aldıktan sonra kendi modellerini öne çıkarabilmek için bu markayı iyice kızağa çekmiş ve sonunda Türkiye piyasasından el çektirmiştir. Yaklaşık 6 ay kadar kiralık kullandıktan sonra sözleşmemin sonuna geldim. Ya 6 ay daha uzatacaktım ya da kendi arabamı alacaktım. Her ay millete 1500TL para ödeyip havaya savurmaktansa kredi çekip kendi arabamın sahibi olmak istedim ve sonunda istediğim kredi çıktı ve araştırmaya koyuldum. 15 günlük bir araştırma sonunda aradığım arabanın Laguna III olduğuna karar verip yollarda gördükçe keyifle "İşte yeni arabam bu olmalı" diyerek temizini aradım. Başımdan çokça badireler geçtikten sonra Adana da bir galericinin elinde makam arabası olarak kullanılmış şu anki arabamı buldum ve her türlü ekspertizden sonra aldım yola koyuldum. Gelirken yanımda elemanım ile birlikte katettiğimiz her mesafede arabaya daha fazla hayran kalarak İstanbul'a kadar geldik. Yolda 210 KM/S hızla gaza dokundukça arabanın daha da şaha kalkmasını ibretle izledim. Tam istediğim performans ve güç buydu! Konfor, donanım ve güvenlik donanımı (Güvenliği henüz test edilmedi ama Allah yaşatmasın) tatmin ediciydi. Yola bir BMW gibi yapışarak Mercedes sessizliği (Özellikle yüksek hızlarda) bir Laguna'ya binmenin ayrıcalık olduğunu bir kez daha hissettirdi. Defalarca aracı yoldan ayırabilecek birkaç teknik denememe rağmen yolu bırakmayarak kendimi güvende hissetmemi sağladı. Virajlarda resmen yolu vakumluyor ve millet ibretle sizin gidişinizi izliyor. Ayrıca yüksek hızlarda doğru vitesi kullanıyorsanız ani hızlanmaları ve gücün ne demek olduğunu gaza basınca daha iyi anlıyorsunuz. Tabi bu anlattıklarım 1.5 DCI 110 HP motorun kapasitesi ve diğer birçok modelin eşdeğer motorları ile kıyaslamasında geçerli. Yakın zamanda güvenilir bir yerden yazılım atarak keyfime keyif katacağımdan eminim fakat hem ağır bakımları yapıp hem de iyice araştırma yaptıktan sonra karar vereceğim. Şimdilik bu kadar, yeterince uzattım biliyorum ama işte anlatmak istiyor insan!
En kısa zamanda resim de ekleyeceğim. Ayrıca kafama takılan birkaç konuyu da netleştirip daha sonra sizlerle de paylaşacağım.
Herkese keyifli forumlar dilerim.
Son düzenleme: