- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 12,738
- Tepkime puanı
- 530
- Puanları
- 113
- Yaş
- 56
Gezi direnişinin en çok konuşulan, tartışılan, eleştirilen baş aktörlerinden biri biber gazı... Ana maddesi dünyanın en acı biberlerinden biri olan Şili biberi ve Arnavut biberi. Yüzyıllar önce yemeklere tat katmak ve hastaları tedavi amaçlı kullanılırken 1. Dünya Savaşı sırasında kimyasal silah olarak kullanılmaya başlandı.

Halk arasında gözyaşartıcı gaz, biber gazı olarak bilinen kimyasalların resmi adı "Gösteri Kontrol Ajanları".
Değişik kimyasallar kalabalık grupları dağıtmak, kontrol altına almak amacıyla kullanılabilse de üç tanesi çok yaygın.
Kısaca CS olarak kodlanan Klorobenziliden Malononitril, diğeri CN olarak kodlanan Kloroasetofenon, sonuncusu ise doğrudan biber gazı olarak bilinen ve OC olarak kodlanan Oleoresin Capsicum.
İlk olarak 1871 yılında üretilen biber gazının, sprey ve bomba halinde yaygın olarak kullanılmaya başlanması 1990'lı yıllara denk geliyor.
Gözyaşartıcı CS gazının üretimi ise 1928 yılında iki Amerikalı kimyacı tarafından yapılmış ve gazın kısaltılmış adı onların adının baş harflerinden geliyor.
Bu gazların bir kimyasal savaş silahı olarak en yaygın kullanımı ise Vietnam Savaşı sırasında yaşanıyor. ABD ordusu, 58 kiloluk bombalar halinde helikopter ve uçaktan bunları doğrudan köylü ve eylemcilerin üzerine atıyor.
Bu arada, mağaralarda saklanan Vietnamlı savaşçıların, buralardan çıkarılması için de bu kimyasal silahlar çok yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Bazı ülkeler bu silahları o kadar seviyor ki her tür kimyasal silaha itiraz eden 80 ülkenin, gözyaşartıcı gazlar ve biber gazının yasaklanması için yaptığı başvuru itirazla karşılaşıyor.
Bu 80 ülkenin 1969 yılında gözyaşırtıcı gaz ve biber gazı, her tür kimyasal silahı yasaklayan Cenevre Sözleşmesi'ne dahil edilsin başvurusu ABD, İngiltere, Güney Kore, Türkiye, İsrail ve Mısır'ın itirazıyla kabul edilmiyor.
Türkiye'de de yaygın olarak kullanılan biber gazı ise Solancea familyasından Capsicumannum ya da Capsicum Frutescensden elde ediliyor. Yani halk deyişiyle söylersek Şili biberi ya da Arnavut biberinin saflaştırılmasıyla üretiliyor.
Suda çözünmeyen bu saf yağ alkol, eter ve kloroformda çözünüyor. Daha sonra bu çözücüler uçuruluyor ve geriye kalan mum benzeri madde kullanıma hazır gale geliyor.
Dünyada kullanılan biber gazının yüzde 40'ı ABD'de üretiliyor. Bunların büyük kısmı da Pensilvanya'da üretiliyor.

Biber gazının etkisi 2 saat
Göz yaşartıcı gaz ve biber gazının, parfüm kutusuna benzer küçük teneke kutulardan sıkılabildiğini ve içinde göz yaşartıcı gaz olan bu kutulara hiçbir zaman çıplak elle dokunulmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kavaklı’ya göre, bu gazın etkisi 5-30 dakika sürerken, biber gazının etki süresi 20 dakika ile 2 saat arasında değişiyor.
Biber gazı astımı tetikler
Biber gazının yüksek dozlarda sıkılması, bronşlarda tahrişe neden olabiliyor. Bu durum kendini uzamış öksürük, bronşlarda kasılmaya bağlı nefes darlığı ve akut akciğer ödemiyle gösteriyor. Özellikle astım hastası olanların biber gazına maruz kalmaları, hastayı solunum yetmezliğine sokabiliyor. Biber gazının uzun dönem etkileri hakkında ise henüz yeterli bilgi bulunmuyor
Biber gazının etkilerini azaltmak için bunları yapın
- Biber gazına maruz kaldıktan sonra üstünüzdeki kıyafetleri çıkartıp dayanabileceğiniz soğuklukta suyla duş alın.
- Kıyafetleri yıkarken güçlü deterjanlar kullanın. Bunun nedeni bu kimyasalların toksik etkili olmaları ve siz onları temizlemediğiniz sürece sizi ve etrafınızdakileri zehirlemeye devam etmeleridir.
- Temizlenene kadar vücudunuzun herhangi bir bölgesine, diğer insanlara ve mobilyalara dokunmayın.
- Etkilenen küçük bölgeler için mineral yağı denilen sıvı parafin veya sıvı vazelin kullanın. Sıvı vazelini küçük bir bez parçasına sürün ve bunu etkilenen bölgeye tatbik edip zaman geçirmeden alkol ile temizleyin. Bu arada vazelinin deride 30 saniyeden uzun süre kalmamasına dikkat edin. Daha uzun süre kalması kimyasalların etkisini artırabilir.
Biber gazı vücutta ne yapıyor?
- Gözlerde, burunda ve deride yanma, batma.
- Görmeyi bulanıklaştıracak kadar çok miktarda göz yaşarması.
- Burun akması.
- Vücut salgılarının artması.
- Öksürük ve nefes almada zorluk.
- Bilinç bulanıklığı, panik.
- Aşırı öfke ve kızgınlık hali.
Biber gazına karşı kimler risk altında?
- Astım, amfizem, pnömoni gibi solunum sistemi hastalıkları olanlar.
- Vücutlarının savunma sistemi daha zayıf olan çocuklar ve yaşlılar.
- Vücudun savunma mekanizmalarını zayıflatan kronik hastalıkları bulunanlar.
- Gebe olan veya gebe olma olasılığı bulunanlar.
- Emziren kadınlar (zehirleri süt yoluyla bebeklerine geçirebilirler).
- Deri (şiddetli akne, sedef, egzama) ve göz hastalıkları olanlar.
- Kontakt lens takanlar.

roadfox