- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 7,991
- Tepkime puanı
- 240
- Puanları
- 0
- Yaş
- 43
UYGURLAR
Uygurlar, Büyük Hunlar' ın torunlarıdır. Bunlar Selenga Irmağı etrafında yaşıyorlardı. Erkin denen Uygur beyleri Göktürk Devleti' ne bağlı iken Göktürk Devleti 630' da çin hakimiyetine girince Uygurlar bağımsız bir devlet oldular ve beyleri İlteber adını aldı. 646 yılında Uygur Kağanlığı kuruldu, fakat ikinci Göktürk Devleti' nin meşhur kağanı Kapgan bunları yeniden devlete bağladı. Uygurlar nihayet 745 yılında Göktürk Devleti' nin içine düştüğü kargaşalıktan faydalanarak, beyleri Kutlug Bilge Kül' ün idaresinde bu devleti ortadan kaldırdılar. Kutlug Bilge, Uygur Kağanı oldu.
Uygurlar bir taraftan dağınık Türk kabilelerini kendi idareleri altında toplarken bir yandan çin üzerindeki baskıları artırdılar. 751 yılında, yani Uygur Kağanlığı' nın ilk yıllarında büyük çin ordusu Talas Meydan Savaş' ından Karluk ve Araplar' a mağlub olmuş, böylece çin' in kuvveti büyük ölçüde kırılmıştı. Türkler artık çin' in iç işlerine karışıyorlardı. kutlug Bilge' den sonra Moyunçur, sonra da onun oğlu Bögü Kağan Uygur tahtına oturdular. Uygur Devleti' nin en parlak çağı Bögü Kağan' ın yirmi yıllık hükümdarlık devridir. 779' da Bögü' nün yerine Tung Bağa Tarkan, arkasından Külüg Bilge ve Kutlug Bilge kağan oldular. Son büyük hakan Külüg Bilge 833' de öldürüldükten sonra, devlette iç kargaşalıklar çıktı. Uygur federasyonu içindeki en güçlü Türk uruklarından Kırgızlar gitgide kuvvetlenerek onlara rakip oluyorlardı. Bu arada Uygurları' ı kuvveten düşüren başka birşey daha vardı. Vaktiyle Bögü Kağan tibet seferinden dönerken oradan Mani Dini rahipleri getirmiş, bunlar vasıtasıyla Uygurlar' ı Mani Dini' ne sokmuştu. Türkler' in hareketli ve savaşçı tabiatına aykırı düşen, onları temel gıdaları olan etten bile uzaklaştıran bu din, memlekette genel bir uyuşukluk yarattı. Sonunda Kırgızlar 840 yılında Uygur başkentine girerek, Uygur Hakanı dahil, halktan pekçok kimseyi kılıçtan geçirdiler. Böylece Uygur Devleti son buldu.
Uygurlar bu mağlubiyetten kendilerini kurtarıp toparlayacak bir varlık gösteremediler. Bir kısmı Kuzey çin tarafına (Kansu bölgesine), bir kısmı da bugün kü Doğu Türkistan (Turfan ve Kaşgar) tarafına göç ettiler. Oralarda birer kağanlık kurdularsa da bunların fazla bir siyasi ve askeri başarısı görülmedi. Ancak Doğu Türkistan' daki Uygur Devleti, Doğu-Batı ticaret yolları üzerinde bulunduğu için iktisadi bakımdan çok gelişti. Onuncu Yüzyıl başından Onüçüncü Yüzyıl başındaki Cengiz istilasına kadar Uygur Devleti' nde san' at ve edebiyat çok gelişti. İslamdan önceki Türk tarihinde medeniyet eserleri bakımından en zengin dönem bu Uygur çağı olduğu için, Türkiye Cumhuriyeti zamanında bazı kimseler "medeniyet" kelimesi yerine Uygur adının yanlış bir şekli olan "Uygar" sözünden "Uygarlık" diye bir kelime uydumuşlardır. Bugün bazılarının "medeniyet" yerine kullandığı "uygarlık" sözünün aslı budur.
KAYNAK: Tarihte Türkler-Prof.Dr.Erol Güngör
Sayfa:42,43-ötüken Yayınları
Uygurlar, Büyük Hunlar' ın torunlarıdır. Bunlar Selenga Irmağı etrafında yaşıyorlardı. Erkin denen Uygur beyleri Göktürk Devleti' ne bağlı iken Göktürk Devleti 630' da çin hakimiyetine girince Uygurlar bağımsız bir devlet oldular ve beyleri İlteber adını aldı. 646 yılında Uygur Kağanlığı kuruldu, fakat ikinci Göktürk Devleti' nin meşhur kağanı Kapgan bunları yeniden devlete bağladı. Uygurlar nihayet 745 yılında Göktürk Devleti' nin içine düştüğü kargaşalıktan faydalanarak, beyleri Kutlug Bilge Kül' ün idaresinde bu devleti ortadan kaldırdılar. Kutlug Bilge, Uygur Kağanı oldu.
Uygurlar bir taraftan dağınık Türk kabilelerini kendi idareleri altında toplarken bir yandan çin üzerindeki baskıları artırdılar. 751 yılında, yani Uygur Kağanlığı' nın ilk yıllarında büyük çin ordusu Talas Meydan Savaş' ından Karluk ve Araplar' a mağlub olmuş, böylece çin' in kuvveti büyük ölçüde kırılmıştı. Türkler artık çin' in iç işlerine karışıyorlardı. kutlug Bilge' den sonra Moyunçur, sonra da onun oğlu Bögü Kağan Uygur tahtına oturdular. Uygur Devleti' nin en parlak çağı Bögü Kağan' ın yirmi yıllık hükümdarlık devridir. 779' da Bögü' nün yerine Tung Bağa Tarkan, arkasından Külüg Bilge ve Kutlug Bilge kağan oldular. Son büyük hakan Külüg Bilge 833' de öldürüldükten sonra, devlette iç kargaşalıklar çıktı. Uygur federasyonu içindeki en güçlü Türk uruklarından Kırgızlar gitgide kuvvetlenerek onlara rakip oluyorlardı. Bu arada Uygurları' ı kuvveten düşüren başka birşey daha vardı. Vaktiyle Bögü Kağan tibet seferinden dönerken oradan Mani Dini rahipleri getirmiş, bunlar vasıtasıyla Uygurlar' ı Mani Dini' ne sokmuştu. Türkler' in hareketli ve savaşçı tabiatına aykırı düşen, onları temel gıdaları olan etten bile uzaklaştıran bu din, memlekette genel bir uyuşukluk yarattı. Sonunda Kırgızlar 840 yılında Uygur başkentine girerek, Uygur Hakanı dahil, halktan pekçok kimseyi kılıçtan geçirdiler. Böylece Uygur Devleti son buldu.
Uygurlar bu mağlubiyetten kendilerini kurtarıp toparlayacak bir varlık gösteremediler. Bir kısmı Kuzey çin tarafına (Kansu bölgesine), bir kısmı da bugün kü Doğu Türkistan (Turfan ve Kaşgar) tarafına göç ettiler. Oralarda birer kağanlık kurdularsa da bunların fazla bir siyasi ve askeri başarısı görülmedi. Ancak Doğu Türkistan' daki Uygur Devleti, Doğu-Batı ticaret yolları üzerinde bulunduğu için iktisadi bakımdan çok gelişti. Onuncu Yüzyıl başından Onüçüncü Yüzyıl başındaki Cengiz istilasına kadar Uygur Devleti' nde san' at ve edebiyat çok gelişti. İslamdan önceki Türk tarihinde medeniyet eserleri bakımından en zengin dönem bu Uygur çağı olduğu için, Türkiye Cumhuriyeti zamanında bazı kimseler "medeniyet" kelimesi yerine Uygur adının yanlış bir şekli olan "Uygar" sözünden "Uygarlık" diye bir kelime uydumuşlardır. Bugün bazılarının "medeniyet" yerine kullandığı "uygarlık" sözünün aslı budur.
KAYNAK: Tarihte Türkler-Prof.Dr.Erol Güngör
Sayfa:42,43-ötüken Yayınları