Turgut Özakman'ı kaybettik

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan ByTyFn
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

ByTyFn

Tayfun SÖYLEMEZ,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Şub 2013
Mesajlar
8,051
Tepkime puanı
930
Puanları
0
Yaş
36
21620457.jpg

[h=2]1 milyondan fazla satan ‘Şu Çılgın Türkler’ kitabı başta olmak üzere, Çanakkale’den Cumhuriyet yıllarına uzanan çalışmalarıyla Türk milletinin gönlünde taht kuran tiyatro ve edebiyat dünyasının duayen ismi Turgut Özakman 83 yaşında hayata veda etti. Özakman, yarın Kocatepe Camisi’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek.[/h]
spacer.gif

ŞU Çılgın Türkler kitabının yazarı tiyatro ve edebiyat dünyasının duayen ismi Turgut Özakman, dün öğle saatlerinde, 83 yaşında, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede kalp durması nedeniyle yaşama veda etti. Özakman, 14 Eylül’de kaldırıldığı Güven Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde 24 saat gözetim altında tutuluyordu. Hastaneden yapılan açıklamada, “Hastamız Turgut Özakman, aterosklerotik (damar sertliği) kalp hastalığı tanısı ile 14 Eylül’de hastanemize yatırılmıştır. Uygulanan tıbbi tedavi ve girişimlere cevap alınamamış ve koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği sebebi ile 28 Eylül saat 11.40’da vefat etmiştir” denildi. Özakman’ın cenazesi yarın Kocatepe Camisi’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verilecek. Özakman, 83 yıllık yaşamına onlarca eser sığdırdı. Çalışmaya adanmış bir hayattı onunki. 1 Eylül’de 83’üncü yaşını doldurmuştu. Son anlarına kadar çalışmayı bırakmadı.


İLK PİYESİ 16’SINDA YAZDI
Hastalık dönemlerinde bile her sabah 07.00’de kalktı, akşama kadar aralıksız çalıştı. Zaman zaman çalışma süresi 12 saati geçiyordu. Küçük ve mütevazı çalışma odasında, sürekli kitap dağlarının arasında geçti son yılları. Bir sohbette şöyle demişti: “Gece yattığım zaman benim yanımda defterim duruyor. Yeni bir şey düşününce hemen kalkıp notumu alırım.”İlk piyesi Masum Katiller’i yazdığında henüz 16 yaşındaydı. 21 yaşına geldiğinde Pembe Evin Kaderi, Devlet Tiyatrosu’nda sahnelendi. O yaşta, tiyatro yazarı olarak üne ulaştı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Bir süre avukatlık yaptı. Ardından Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsü’nde eğitim gördü. Devlet Tiyatrosu’na dramaturg olarak girdi. Genel Müdürlüğe kadar yükseldi. TRT Radyosu’nun kuruluşunda görev yaptı. Merkez Program Daire Başkanlığı’nı yürüttü. Radyo oyunları kaleme aldı. Gençler için Radyo Notları kitabını yazdı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ndeki tiyatro kürsüsünün kuruluşunda yer aldı. Uzun yıllar burada tiyatro dersleri verdi. 2000’li yılların ortasında ders vermeyi bırakana kadar yüzlerce öğrenciye Dramatik Yazarlık dersleri verdi. Özakman, kaleme aldığı bir çok tiyatro oyunuyla sahnelerin önemli kilometretaşlarını döşeyen isimlerin başında geldi. 1965’te yazmaya başladığı ilk romanı Korkma İnsancık Korkma 1994’te yayımladığında Türk edebiyatında büyük beğeni topladı. Ankara’da doğmuştu ama çocukluğunun bir dönemi İstanbul Bakırköy’de geçmişti. İlk romanında İnsancık Korkma’da çocukluğunun Bakırköy’ünü anlatıyordu. Özakman ardından 2000’de Romantika’yı okurlarıyla buluşturdu.
Tek dileği kitaplarını bitirmekti
TURGUT Özakman’ın geniş kitlelerle tanışması Cumhuriyet tarihindeki 3 önemli dönemi anlattığı üçlemesiyle oldu: “Şu Çılgın Türkler, Diriliş - Çanakkale 1915, Cumhuriyet.” Özakman önce Çanakkale Savaşı’nı anlatmak istedi. Ama hazırlığını yeterli görmemiş, durmuştu. Cumhuriyet tarihinde daha hazırlıklıydı. Milli Mücadele ile ilgili kitapları toplamaya 1948’de başlamıştı. Ayrıca yıllar içerisinde bu konuda televizyon dizisi, film senaryoları yazmıştı. Bu kitabın hazırlığını şöyle anlatıyordu: “Yalnız anılarla kalmadım, Milli Mücadele ve Cumhuriyet ile ilgili kitapları da topladım. Yurt dışında yayınlanmış temel kitapları da getirtebildim.” Kitabın yayınlandığı 2005’te kimse böyle bir başarı beklemiyordu. Kendisi bile. Ancak müthiş bir rüzgar esti, kitap satış rekorları kırdı. Kitabın yayımcısı Bilgi Yayınevi’nin matbaası neredeyse yetişemiyordu. Bu öyle bir başarıydı ki, yayınevini Ankara’nın vergi rekortmenleri arasına soktu. Ardından 2008’de Çanakkale Savaşı’nı yayımladı. Bu kitabı hazırlarken hastalığı ortaya çıktı. Uzun yıllar büyük tutkuyla bağlandığı sigarasından ayrıldı. Hayattan tek dileği, bu üçlemeyi bitirecek kadar yaşamaktı. Diriliş’in ardından Cumhuriyet’i yazmaya oturdu. Ancak hastalığı onu zorluyordu. Şu Çılgın Türkler kitabının rüzgarının ardından Anadolu’nun dört bir yanından gelen
çağrıların hepsine katılmaya çalışmış, yorgun düşmüştü. Anadolu’da gördüğü sevgi inanılır gibi değildi. Dumlupınar’da katıldığı bir törende askerler önünde selam durmuş, bir subay önünde eğilip ellerini öpmüştü. Bir Özakman okur grubu oluştu. Binlerce okuru ona fotoğraflar mektuplar yağdırdı. Cumhuriyet’i yazarken hastalığı ilerledi. Kitabı yazma sürecini şöyle anlatıyordu: “Hastalığıma rağmen çalışmalarımdan geri kalmadım. Her gün 8 ya da 12 saat çalıştım.”


Hurriyet’in Çılgın Türkleri
TÜM Türkiye’de büyük rüzgarlar estiren kitabı Şu Çılgın Türkler yayımlandıktan sonra Turgut Özakman, kitabına sığdıramadığı Kurtuluş Savaşı hikayelerini Hürriyet Gazetesi için kaleme almıştı. ‘Kitaba Sığmayan Çılgın Türkler’ başlığıyla uzunca bir süre Hürriyet Gazetesi’nde, savaşın bilinmeyen yönlerini kaleme alan Özakman, bu yazılarında dönemin gölgede kalmış olaylarını, insan hikayelerini, savaştaki hüznü, kahramanlıkları ve ihanetleri yazmıştı. Turgut Özakman’ın yazdığı araştırma kitapları “Dr. Rıza Nur Dosyası, Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele” önemli referans kitaplar arasında yerini aldı. Özakman’ın oyunları ise şunlar: Üç Destan, Delioğlan, Ah Şu Gençler, Hastane, Karagöz’ün Dönüşü, Kardeş Payı, Darılmaca Yok, Berberde, Ben Mimar Sinan, Ak Masal Kara Masal, Pembe Evin Kaderi, Ocak, Kanaviçe, Paramparça, Sarıpınar 1914, Fehim Paşa Konağı, Resimli Osmanlı Tarihi, Bir Şehnaz Oyun, Güneşte On Kişi, Duvarların Ötesi, Töre, Deli Bayramı, Komşularımız. Özakman’a ait film senaryoları:Keloğlan Aramızda, Tuzsuz Deli Bekir, Keloğlan’la Cankız, Mevlana, Yatık Emine, Keloğlan İz Peşinde, Turhanoğlu, Kanije Kalesi, Son Akın, Kurtuluş, Rıza Beyler. ‘Kurtuluş, Cumhuriyet ve Dersimiz: Atatürk, Çanakkale 1915’.
Şehir Tiyatroları: Unutulmazlardan
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin de öğretmeni Turgut Özakman için şu açıklamayı yaptı: “Çağdaş Türk tiyatrosunun kurucu adlarından Turgut Özakman’ın ölümünden büyük üzüntü duyduk. Tiyatromuzda Ocak adlı oyunu sahnelenen Turgut Özakman önemli ve değerli bir yazar olmanın ötesinde iletişim dünyasına ve tiyatro eğitimine büyük katkılar sağladı. Tiyatromuzun unutulmayacak adları arasında yer alacak olan değerli öğretmenim Turgut Özakman’ın anıları ve katkıları önünde saygıyla eğiliyorum. Tiyatroya emek veren meslektaşlarımızın ve tiyatroseverlerin başı sağolsun.”
Samsun’dan 1 kişi girmiş
TURGUT Özakman, Atatürk’ü yeniden Türk siyasal figürlerinin karşısına çıkardığı ‘19 Mayıs 1919 Atatürk Yeniden Samsun’da eserini 2002’de yayımladı. Süleyman Demirel’den Bülent Ecevit’e, Necmettin Erbakan’dan Tansu Çiller’e kadar bütün liderleri Atatürk’le konuşturdu. Kitap çok tartışıldı. Bu kitabı yazmaya karar verişini şöyle anlattı: “68 ya da 69 yılıydı. Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’nın bütçesi Bütçe Komisyonu’nda görüşülüyor, TRT de o zamanlar bakanlık olarak oraya bağlıymış gibi görünüyor. Komisyondaki bütçe müzakerelerini görevli olarak izlemek üzere gitmiştim. O zamanki Turizm Bakanı Türkiye’ye ne kadar turist geldiğini anlatırken, hangi kapılardan kaç turist girmiş saydı, Samsun’a gelince 1 dedi. 1 kişi girmiş Samsun’dan. Hemen bizim sağımızda köşede böyle kordonlar arasında gazetecilere ayrılmış bir köşe vardı, gecenin de geç saati, genç bir gazeteci oturuyor. ‘Yediniz mi babayı?’ dedi. Ama bunu yüksek sesle söyledi. Bütçe müzakereleri iptal oldu, gazeteciyi attılar. Şimdi bu benim aklıma çatıldı. Hakikaten bir gün Atatürk tek başına gelse ne olur gibi. Gazetecinin biri kahkahayla güldü. Herkes bunu Atatürk’müş gibi düşündüğünü anladı.”
Çanakkale için 8 ay evden çıkmadı
ÇANAKKALE’yi anlattığı kitabını yazarken bütün internet sitelerini taradı. Yüzlerce harita inceledi. Londra’dan bazı temel kitapları getirtti. Yazma sürecini şöyle anlatıyordu: “Böyle bir hazırlıktan sonra daha evvel gitmiştim ama hem Gelibolu’ya hem Çanakkale kısmına ayrı ayrı gittim, gezdim. Dersime çalışmış olarak gittiğim için daha da iyi kavradım olayı. Geçen sene 1 Mayıs’ta eve kapandım, Ocak’ın ortasında çıktım. 8 ay evden çıkmadım. O arada seçimde bir çıktım, bir iki kere yayınevine gittim o kadar. Her sokağa çıktığımda da Ankara’yı özlemiş olarak çıkıyordum. Çok da hoşuma gidiyordu.”

 
Geri
Üst