- Katılım
- 3 Kas 2012
- Mesajlar
- 555
- Tepkime puanı
- 35
- Puanları
- 0
"Uzun yolda testlerini gerçekleştirdiğimiz Renault 9 Broadway; ekonomik kullanımı,sağlamlığı ve yerli imalat olması nedeni ile büyük bir müşteri potansiyelini üzerinde topladı.
1397 cm3'lük motoru, Broadway'i ekenomik sınıfın iyi temsilcileri arasına almayı başarıyor.
Boyunuz uzun ise, Broadway'in koltuklarını ayarlarken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Sonunda, rahat edeceğiniz koltuk ayarına kavuşamadan, bu uğraşınızdan vazgeçebilirsiniz. Başınızın tavana değmesine, hemen hemen 4 parmak bir mesafe kalıyor.
Dashboard'daki göstergeler,rahatça görülebilecek bir şekilde dizayn edilip yerleştirilmiş. Gösterge tablosuna baktığınızda, otomobilin genel durumunu hep bir anda kontrol edebiliyorsunuz. Direksiyonu, rahat ve ele tam oturuyor. Ancak, çok hassas bir direksiyon sistemine sahip. En ufak bir direksiyon hareketiniz, aynı şekilde seri olarak tekerlere aksetmekte. Çok kesin ve kısa direksiyon hareketlerini sevmeyen Broadway'i, yolda tehlikesizce tutmak için, direksiyonu yavaş hareketler ile çevirmesi gerekiyor.
Otomobilin iç tasarımından söz etmek gerekirse; radyonun bulunduğu bölüme erişmek, biraz problemli. Eğer radyo-teybiniz kızaklı ise, bulunduğu yerden çıkarmak için, vites kolunu 2'nci veya 4'üncü vites konumuna almanız gerekebilir. Aynı şekilde sigaranızı silkmek ve küllüğü temizlemekte problem. Orta konsoldaki kontrol düğmeleri, çok güzel ve karmaşık olmayan bir şekilde yerleştirilmiş.
Dashboard'da imalat kalitesi kendini hemen hissetiriyor. Bozuk yollarda dahi, ses gelmeyen bu kısım ve tavan kaplaması, çağdaş bir tasarımı yansıtmakta. Ön camların otomatik kontrol düğmelerinin, konsola monte edilmesi yıllarca Renault 9 doğduğundan beri, zaten hep tartışılmıştır. Ben , şahsen cam açma düğmelerinin kapıda olmasını savunanlardanım. Saniyelik bir bakış bile olsa, konsantre kullanmakta dikkati dağıtmaya yeter.
Broadway ile yaptığımız uzun yol testinde, 100 km/s sürate kadar rüzgar sesi, bizi rahatsız etmedi. 110 km/s süratte rüzgarın hafif homurtusu, 120 km/s süratte ise motor sesi olarak kabinin içinde belirgin olarak duyulmaya başlandı. Bu uğultu, 120 km/s ve üzeri süratte bize eşlik etti.
400 metre akselerasyonu, 19.77 saniyede gerçekleştirdik. 0-100 km/s akselerasyonu ise, 15.29 saniye olarak belirledik ve bu süratte 276 metrede eriştik. 100-0 km/s frenaj testlerimizde ise, 100 km/s süratte seyrederken ani fren yaptığımızda 4.28 saniye sonra ve fren yaptıktan 55 metre sonra, tamamı ile durduk.
Motor kaputunu açma kolunu bulmak için, biraz uğraşmanız gerekiyor. Ön kaputu açtığınızda ona destek veren telin kuvveti ve ne derece fonksiyonel olduğu ise ayrı bir tartışma konusu.
Sonuç olarak, Türkiye yollarına uyum gösteren ve bize göre orta sınıf makul fiyatlı otomobiller arasında en birinci seçenek olan bu otomobilin yerden yüksekliği biraz daha az olsa ve daha kuvvetli bir süspansiyonla yol tutuş ve hakimiyeti biraz daha iyi olsa, düşünecek tek şey Batıda'ki çağdaş otomobillere göre emniyet eksikliği mukayesesi kalıyor.
Ölçülü benzin yakmasıyla denenmiş sağlamlığıyla ve doğal olarak prim yapmasıyla bu otomobili tercih etmemek için hiç bir sebep yok. Üstelik iyi oranlı şanzımanı, kolay geçen ve tutulabilen vitesi, şehir içinde çok başarılı direksiyon turu, rahat bagaj kapasitesi ve otomobilin kompaktlığı sayısız artı özelliklerinden bazıları. Sürücüler içinde torpido gözünün fonksiyonelliği dahil tüm konfor detaylarca düşünülmüş. Bize Renault 9'da hala antipatik gelen, çalıştırıldığı zaman dash-board'tan gelen su sesi. Bu ses herhalde radyotere bağlı, kaloriferle ilgili hortumların içinden geçen, suyun dolaşım sesi. Ama hangi çağdaş otomobilde kabin içindeki sürücü bundan haberdar olur?
http://www.otohaber.com.tr/Haberler/Nostalji/2013/06/17/otohaber-dergisi-nostalji-testi
1397 cm3'lük motoru, Broadway'i ekenomik sınıfın iyi temsilcileri arasına almayı başarıyor.
Boyunuz uzun ise, Broadway'in koltuklarını ayarlarken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Sonunda, rahat edeceğiniz koltuk ayarına kavuşamadan, bu uğraşınızdan vazgeçebilirsiniz. Başınızın tavana değmesine, hemen hemen 4 parmak bir mesafe kalıyor.
Dashboard'daki göstergeler,rahatça görülebilecek bir şekilde dizayn edilip yerleştirilmiş. Gösterge tablosuna baktığınızda, otomobilin genel durumunu hep bir anda kontrol edebiliyorsunuz. Direksiyonu, rahat ve ele tam oturuyor. Ancak, çok hassas bir direksiyon sistemine sahip. En ufak bir direksiyon hareketiniz, aynı şekilde seri olarak tekerlere aksetmekte. Çok kesin ve kısa direksiyon hareketlerini sevmeyen Broadway'i, yolda tehlikesizce tutmak için, direksiyonu yavaş hareketler ile çevirmesi gerekiyor.
Otomobilin iç tasarımından söz etmek gerekirse; radyonun bulunduğu bölüme erişmek, biraz problemli. Eğer radyo-teybiniz kızaklı ise, bulunduğu yerden çıkarmak için, vites kolunu 2'nci veya 4'üncü vites konumuna almanız gerekebilir. Aynı şekilde sigaranızı silkmek ve küllüğü temizlemekte problem. Orta konsoldaki kontrol düğmeleri, çok güzel ve karmaşık olmayan bir şekilde yerleştirilmiş.
Dashboard'da imalat kalitesi kendini hemen hissetiriyor. Bozuk yollarda dahi, ses gelmeyen bu kısım ve tavan kaplaması, çağdaş bir tasarımı yansıtmakta. Ön camların otomatik kontrol düğmelerinin, konsola monte edilmesi yıllarca Renault 9 doğduğundan beri, zaten hep tartışılmıştır. Ben , şahsen cam açma düğmelerinin kapıda olmasını savunanlardanım. Saniyelik bir bakış bile olsa, konsantre kullanmakta dikkati dağıtmaya yeter.
Broadway ile yaptığımız uzun yol testinde, 100 km/s sürate kadar rüzgar sesi, bizi rahatsız etmedi. 110 km/s süratte rüzgarın hafif homurtusu, 120 km/s süratte ise motor sesi olarak kabinin içinde belirgin olarak duyulmaya başlandı. Bu uğultu, 120 km/s ve üzeri süratte bize eşlik etti.
400 metre akselerasyonu, 19.77 saniyede gerçekleştirdik. 0-100 km/s akselerasyonu ise, 15.29 saniye olarak belirledik ve bu süratte 276 metrede eriştik. 100-0 km/s frenaj testlerimizde ise, 100 km/s süratte seyrederken ani fren yaptığımızda 4.28 saniye sonra ve fren yaptıktan 55 metre sonra, tamamı ile durduk.
Motor kaputunu açma kolunu bulmak için, biraz uğraşmanız gerekiyor. Ön kaputu açtığınızda ona destek veren telin kuvveti ve ne derece fonksiyonel olduğu ise ayrı bir tartışma konusu.
Sonuç olarak, Türkiye yollarına uyum gösteren ve bize göre orta sınıf makul fiyatlı otomobiller arasında en birinci seçenek olan bu otomobilin yerden yüksekliği biraz daha az olsa ve daha kuvvetli bir süspansiyonla yol tutuş ve hakimiyeti biraz daha iyi olsa, düşünecek tek şey Batıda'ki çağdaş otomobillere göre emniyet eksikliği mukayesesi kalıyor.
Ölçülü benzin yakmasıyla denenmiş sağlamlığıyla ve doğal olarak prim yapmasıyla bu otomobili tercih etmemek için hiç bir sebep yok. Üstelik iyi oranlı şanzımanı, kolay geçen ve tutulabilen vitesi, şehir içinde çok başarılı direksiyon turu, rahat bagaj kapasitesi ve otomobilin kompaktlığı sayısız artı özelliklerinden bazıları. Sürücüler içinde torpido gözünün fonksiyonelliği dahil tüm konfor detaylarca düşünülmüş. Bize Renault 9'da hala antipatik gelen, çalıştırıldığı zaman dash-board'tan gelen su sesi. Bu ses herhalde radyotere bağlı, kaloriferle ilgili hortumların içinden geçen, suyun dolaşım sesi. Ama hangi çağdaş otomobilde kabin içindeki sürücü bundan haberdar olur?
http://www.otohaber.com.tr/Haberler/Nostalji/2013/06/17/otohaber-dergisi-nostalji-testi