Kaskoda çok önemli iki değişiklik

*UfukASLAN

Ufuk ASLAN, T.C. Vatandaşı,
Kayıtlı Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
17 Eki 2011
Mesajlar
1,285
Tepkime puanı
121
Puanları
0
Yaş
39
Kaskoda çok önemli iki değişiklik


Kasko sigortasında geçen hafta sessiz sedasız iki önemli değişiklik yapıldı. Buna göre artık araç pert olduğunda araç sahipleri poliçede yazan sigorta değerini değil, piyasa değerini alacak.




kasko.webp




İkinci konuda araç tamirleri ile ilgili. Araç sahipleri artık poliçeye bağlı olarak her servise gidemeyebilecek. Hürriyet Gazetesi sigorta yazarı Noyan Doğan bu iki önemli gelişmeyi yazdı.

Bir süredir kaskoda, sigorta şirketleri ile tüketici arasında ciddi sorunlar yaşanıyor. Kasko sigortasına yönelik şikayetler, iki nedenden kaynaklanıyor.

Bir: Sigortalılar, hasar durumunda poliçede yazan sigorta değerini alamamaktan yakınıyor. Konuyu açayım. Kasko sigortası yapılırken poliçeye, aracın sigorta değeri yazılır. Prim de bu değer üzerinden hesaplanır.

Hal böyle olunca da araç, çalındığında ya da ağır hasara uğradığında yani, pert olduğunda; vatandaş, poliçede yazan sigorta değerini almayı bekliyor. Şirketler ise aracın piyasa değerini ödüyor. Eski model araçlarda aradaki fark 2-3 bin lira olmasına karşın, yeni modellerde bu fark, 8-10 bin liralara kadar çıkıyor. Şirketlerin yaptığı doğrudur, yanlıştır... O, ayrı tartışma konusu... Ama durum bu. Sigortalılar da işte bu uygulamada şikayetçi.

İkinci şikayet konusu ise, kaskolu araçların onarımında; sigorta şirketlerinin orijinal parça yerine, yan sanayi parça kullandırtmaları. Bu iki konu yüzünden de tüketicilerin sigorta şirketleri ile sigorta şirketlerinin de tamirhaneler ve otomotiv şirketleri ile tamirhanelerin de eksperlerle arası açık. Anlayacağınız ortada ciddi kriz yaşanıyor.

PİYASA DEĞERİ NASIL BELİRLENECEK?

Hazine Müsteşarlığı ise geçtiğimiz hafta bir yönetmelik yayınlayarak, kasko sigortasının şartlarını baştan sona değiştirdi. Yönetmelik uzun. O nedenle şikayet edilen konulardaki değişikliklere değineceğim. Hemen belirteyim, yeni uygulama 1 Nisan 2013’de başlayacak.

Hem ikinci el hem de sıfır araçların kasko sigortasında artık poliçeye, sigorta değeri yazılmayacak. Aracın piyasadaki rayiç bedeli esas alınacak, prim de buna göre belirlenecek. Araç çalınır ya da pert olursa; sigorta şirketi, aracın o günkü piyasa rayiç bedelini sigortalıya ödeyecek. Ancak, sigorta şirketi, aracın piyasa rayiç bedelini nereden tespit ettiğini poliçede yazacak. Bu, bir internet sitesi olabileceği gibi; oto pazarı, başka bir kurum ya da kuruluş da olabilir. Poliçe düzenlenirken rayiç bedel nereden belirlendiyse; hasar da yine oranın, o günkü, piyasa bedeli üzerinden ödenecek.

Daha açık şöyle anlatayım... İkinci el bir araç aldınız ve kasko yaptıracaksınız. Diyelim ki, sigorta şirketi de piyasa rayiç bedelini belirlemede, oto alım-satımı yapılan internet sitelerinden birini referans alıyor. Şirket, internet sitesine bakarak, aracınızın piyasa bedelini tespit edecek, primi ona göre belirleyecek. Poliçeye de referans olarak internet sitesini yazacak. Aracınız pert olursa. Sigorta şirketi yine o internet sitesinde, aracınızın hasar günündeki piyasa değerini tespit edip, onu size ödeyecek. Ne fazlası ne eksiği.
Eğer, poliçede rayiç bedel belirlemede referans alınan kurum ya da kuruluş yazmıyorsa, o zaman Türkiye Sigorta Birliği’nin yayınlandığı rayiç bedel listesine göre hasar ödenecek.

SİGORTA DEĞERİ YAZILMAYACAK

Peki, sıfır araçlarda ne olacak? Sıfır araçlarda ilk yıl zaten sorun yaşanmıyor. Faturada yazan bedel neyse, sigorta değeri olarak hesaplanıyor, prim de ona göre belirleniyor. Kaldı ki, sıfır araçlarda ilk yıl olası bir hasarda sigorta değerinin tamamı ödeniyor. Yeni uygulamayla artık sıfır araçların kaskosunda da sigorta değeri yazmayacak. Birinci yıldan sonra sigorta yenilemesinde araç, ikinci el statüsüne geçtiğinden, hangi kurum veya kuruluş referans alınıyorsa, oranın piyasa rayiç bedeli hasar olarak ödenecek.

Diyeceksiniz ki, ‘Araç alım-satımının yapıldığı internet siteleri ya da oto pazarlarında fiyatlarlar farklılık gösteriyor. Hangi fiyata göre hasar ödenecek? Bu konuda karmaşa yaşanmayacak mı?’. Artık o tarafını bilemem. Yönetmelik böyle. Ama bana göre, sigortalı ile sigorta şirketi arasında bu konuda ciddi karmaşa yaşanacak.

YEDEK PARÇA KRİZİ ÇÖZÜLDÜ

Gelelim, yedek parça konusuna... 1 Nisan’dan itibaren düzenlenecek kasko poliçelerinde sigorta şirketleri, aracın onarımının şirket tarafından belirlenecek servislerde mi, yoksa sigortalının istediği serviste mi yapılacağını açıkça yazacak. Aynı şekilde onarım sırasında orijinal yedek parça mı, yoksa eşdeğer parça mı kullanılacağı da poliçe düzenlenirken belirtilecek. Eğer ki, aracın onarımının nerede yapılacağı ve hangi yedek parçanın kullanılacağı sigorta şirketi tarafından poliçede belirtilmezse... Hasar sonrasında araç sigortalının istediği serviste onarım görecek ve yine sigortalının istediği parça kullanılacak.

Şunu da belirteyim: Yedek parça konusundaki şikayetler sadece kasko sigortasından değil, ağırlıklı trafik sigortasından kaynaklanıyor. 1 Nisan’da başlayacak uygulama iste kasko sigortasına yönelik. Anlayacağınız, trafik sigortasında şikayetler devem edecek.

Yeni uygulama özetle böyle. Umarım, Hazine’nin kasko sigortasında getirdiği yeni uygulama sigortalı ile sigorta şirketi arasındaki süregelen uyuşmazlıkları bir ölçüde bitirir.

(HÜRRİYET)

 
Son düzenleme:
Bilgilendirme için teşekkürler yine birilerinin çıkarı var ki bu işten böyle bi sistem kurdular
 
ben de cepten bu konuyu görünce gazetede pc yi açmıştım, foruma açmak için:) yenileme zamanı parça konusuna dikkat etmek lazım.
 
Bilgilendirme için teşekkürler kardeşim...:eyv
 
Kasko ve zorunlu sigorta sistemi son bir haftada hem fiyat hem de bazı maddelerinde ki değişiklikten dolayı karıştı.
Sanırım devlet bu işe fena bir "yeni sistem" getiriyor ve böyle karmaşık ve kısa süreli oynatarak sistemi bozmaya çalışıyor, benim fikrim bu.

Kasko yapılacak bir otomobilin Rayiç değeri ve ilgili otomobilin parça endeksi birbirine paralel olmalıdır. Eğer değilse, piyasa değeri 25 bin tl civarı olan 2002 MODEL 3.0 v6 laguna orta bir sıkıntıda kapsam dışında kalır, bu da kişiyi kendi yollarıyla tamir tercihine iter. Alım yapan kişi gerçek olursa devlet vergi avantajını kullanıp daha fazla gelir vergisi toplamaya başlar vatandaştan.

Sistemin sıkılaşması ve finansal desteklerin kural bütünlerine takılması tamir ve parça kalitesinin de düşmesine sebep olabilir. Sonuçta hem sigortacı hem de sigortalı bu işten karlı çıkması gerekir. AB yasalarında, müşteri portföyünü genişletmek ve insanların güvenilir politikada hizmet alabilmesi için tedarik ve onarımlar devlet/eyalet sistemine danışılmadan önceden ana maddeleri belirlenmiş kurallar bütününce gerçekleşiyor, yani bizim ülkemizin tam tersi.
Devlet, sigortacıya güvenmiyor. Vatandaş sigortacıya güvenmiyor. Ama her ikisi de sigortacı şirket olmalıdır diyor. Gel de çık şimdi bu işin içinden ...
 
Yararlı paylaşımlarınız için çok teşekkür ederiz...
 
Geri
Üst