- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 12,738
- Tepkime puanı
- 530
- Puanları
- 113
- Yaş
- 56
Mahkeme 110 km hız sınırında 74 km ile aracını kullanan sürücünün itiranızı kabul ederek haklı buldu.
İstanbul'da bir sürücüye "yerleşim yeri hız sınırı" 50 km sınırını aşıp 74 km hız yaptığı gerekçesiyle 343 lira idari para cezası kesildi, uyarı levhalarının olmadığını ve bu davadan sonra levhaların konulduğunu belirliyen mahkeme "İdari makamlar hizmet sundukları insanları uyarma ve bilgilendirme görevini yerine getirmeden uygulama yapamaz" gerekçesiyle cezayı iptal etti. Mahkemede verilen bu karar emsal niteliği taşıyor.
Her yıl artan ve uygulamadaki anlaşmazlıklar nedeniyle mahkemelere taşınana trafik cezalarında mahkemenin emsal bir karar verdi. Bölünmüş yol için yasal sınır olan 110 km altında 74 km hızla seyrederken trafik levhası veya başkaca bir uyarıda bulunulmadan 343 lira para cezası kesilen sürücü Ç.Y.'nin itirazını kabul eden mahkeme, hukuk dersi vererek cezayı iptal etti.
Kararda, "Hukuk devletinde idare yeni uygulamaya geçirdiği kurallarla ilgili vatandaşı bilgilendirmekle yükümlüdür. Bu durum hukuk devleti olmanın bir gereğidir" denildi. Bölgede uyarı levhasının pek çok şikayet ve açılan davanın ardından konulduğu ortaya çıktı. Karar kesin nitelik taşıyor.
TRAFİK AMİRLİĞİ KAYIT ALTINA ALDI
Ceza tutanağı sonradan tebliğ edilen Ç.Y., Silivri 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde cezaya itiraz etti. Ç.Y. itirazında bölgenin 110 km azami hızsınırı bulunan bölünmüş yol olduğunu, "yerleşim yeri hız sınırı"nın 50 km olduğuna dair herhangi bir uyarı levhasıyla karşılaşmadığını, kesilen cezanın yasaya açıkça aykırı olduğunu öne sürüp Silivri Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği'nin kestiği idari para cezasının iptalini istedi.
DAVADAN SONRA UYARI LEVHALAR KONULDU
Silivri Bölge Trafik Amirliği'nden gelen yanıtta, radarlı hız kontrolü yapılan bölgenin 50 km hızsınırı bulunan yerleşim yeri olduğu vurgulanıp itirazın reddi istendi. Mahkeme kararında, bölünmüş yollarda otomobil için azami hız limitinin 110 km olduğu hatırlatılıp şöyle denildi: "Vatandaşı bilgilendirici ilanların yapılmadığı bahse konu uyarı levhalarının 17.05.2013 günü yerleştirildiği, itiraza verilen cevap içeriğinden, daha önce de bu yollarla ilgili aynı limitlerin geçerli olduğu, bahse konu bölünmüş yolların uygulama yapılan yerlerin, yerleşim yeri yol kesimi olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Ancak bu kuralın daha önce uygulanmadığı ve uygulanmama neticesinde herkesçe bilinmesi mümkün olmayan yerleşim yeri yol kesimi gibi bir sınırlandırmadan habersiz kişilerce, tüm bölünmüş yollarda uygulanan hız limitlerinin bu yollarda da geçerli olduğunun kabul edildiği tartışmasızdır.
HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİDİR
İdari makamlar hizmet sundukları insanları uyarma ve bilgilendirme görevini yerine getirmeden bu şekilde uygulama farklılıklarına gidemez. Hukuk devletinde idare yeni uygulamaya geçirdiği kurallarla ilgili vatandaşları bilgilendirmekle yükümlüdür. Hatta daha önce var olduğu ileri sürülen ancak idarenin bizzat kendisinin yanlış uyguladığı kurallarla ilgili de, bu yanlış uygulama sonucunda vatandaşının yaşam tarzında oluşturduğu alışılagelmişliklerin değiştirilmesinde de aynı yükümlülüğü vardır. Bu durum hukuk devleti olmanın bir gereğidir. İdari makamlar, kamu yararına olduğu kuşkusuz olan yerleşim yeri hız limiti belirleme ve buna dair denetim yapma yetkisini kullanmadan önce, gerek uyarı levhaları ile gerekse kitle iletişim araçları kullanarak bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Bu yükümlülük yerine getirilmeden yapılan işlemler hukuka aykırı olduğu için bahse konu hız kontrolünde başvuran hakkında yapılan işlemin iptali gerekir."