- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 12,738
- Tepkime puanı
- 530
- Puanları
- 113
- Yaş
- 56
Kalbe Çin tuzağı!
Türk sağlık sektörü 'uygunsuz ithalat' yüzünden dertli...
Türk sağlık sektörü 'uygunsuz ithalat' yüzünden dertli...
Türk sağlık sektörü 'uygunsuz ithalat' yüzünden dertli. Türkiye'ye ürün satmak için aranan CE (Conformite Europeenne-European Conformity) belgesini almak artık ticarete döküldü. Doğu bloku ülkeleri, parayı bastırana belgeyi temin ediyor. Çin'de dahi satılması 'sakıncalı' olan bazı stentler Türkiye'ye giriyor
Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün 'kamuda yerli ürün kullanımını artıracağız' açıklaması uzun süredir ithalatla mücadele etmeye çalışan yerli üreticiyi umutlandırdı. Bilindiği gibi kamu alımlarında aslan payı sağlıkta... İlaç ve cihaz alımı dahil sağlıktaki alım tutarı yıllık 20 milyar doları buluyor. Bunların yarıdan fazlası ise ithalatla gerçekleştiriliyor.
2010'da Türkiye'deki toplam tıbbi malzeme (medical device) pazarı yaklaşık 3.5 milyar dolardı. Bunun 1,5-2 milyar doları Çin'den ithalat yoluyla gerçekleşti. Adetsel bazda ise Çin'den yapılan kalp stenti ihracatı, yine geçen yıl itibarıyla 30 binin üzerinde bir rakama işaret ediyor...
Akşam'dan Mehmet Ali Ergün'ün haberine göre, Alvimedica, Çatalca'daki fabrikasında kalp anjiyosunda kullanılan kateterleri, kalp stentlerini üretiyor. Üretiminin yarısını iç pazara kalan kısmını da 42 ülkeye satıyor. Şirketin ihracatı ise geçen yıl rakamlarına göre 25 milyon dolar...
ÇİN'DE BİLE SATILAMAZ!
Kendisi de kalp cerrahı olan Dr. Bozkurt'un anlattıklarına göre Almanya gibi sağlık sektöründe katı kuralların olduğu bir ülkeye yapılan ihracata rağmen, iç pazar konusunda sıkıntılar var. Tıbbi cihaz teknolojisinde Türk firmaların dünya ile yarışır hale geldiğini söyleyen Bozkurt Çin'den getirilen ve broşüründe 'Bilgiler, Çin, ABD ve AB dışı için geçerlidir' ibaresine atıfta bulunuyor: 'Bu ibarenin Türkçesi, 'Çin'de beli satılamaz' demek... Çin ve Uzakdoğu ülkelerinden sağlığa elverişsiz, doğru dürüst belgesi dahi olmayan ürünler ithal ediliyor. Bozkurt'un anlatımlarına göre sözkonusu 'ABD, AB ve Çin dışında' ibaresi yer alan ürünlerden Türkiye'ye son 2 yılda 20 bin adet getirilmiş, çeşitli hastanelere satılmış...
Çinli yetkililer 'Bizde satma da git nereye satarsan sat' diyor
Türkiye'de sağlıksız Çin malı stent ne kadar yaygın?
Böyle çok ürün var. Şu anda mesela mahkemesi görülen bir Çin markası var Türkiye'de. İlgili yerlere müracaat yaptık fakat sonuç alamadık. En sonunda bu iş böyle olmaz diyerek Büyükçekmece Savcılığı'na müracaat ettik. Şimdi bilirkişi heyeti atandı, inceleme tamamlandı.
Neden dava açtınız?
O Çin malı ürünün dokümanlarında 'Benim ürünüm Avrupa Birliği'nde, ABD'de ve Çin'de satılamaz' diyor. Bunu yazan Çin firması. Adamın kendi ülkesinde dahi satış izni yok.
Sadece Çin mi? Ya diğer ülkelerden gelen ürünler?
Diğer ülkelerden gelen ürün kalmadı ki... En büyük problem Çin ve Uzakdoğu'dan gelen mal. Diğer ülkelerde sorun yok. ABD, Almanya, İngiltere'den mal kötü olsa ne olur. Yine en kötü ihtimalle kendi ülkesinin standartına uygun ürün gelir. Ama Çin'de böyle bir durum yok.
Bakanlık acilen komisyon kurmalı...
Prof. Dr. Ömer Kozan / Türkiye Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri: Sağlıksız ürünlerin Türkiye'ye girişiyle ilgili bir kural yok. İnsanlar artık neredeyse valizinin içine koyup bu tür ürünleri getiriyor. Böyle başı bozuk bir piyasa olamaz. Sağlık Bakanlığı'nın ciddi bir komisyon kurması gerek. Nasıl ki ilaçlar Türkiye'ye getirilirken ruhsatlandırılıyorsa aynısı bu alanda da olmalı. 'CE marker' diye bir kıstas koyuyorlar, ama geçerliliği yok. Adı-sanı bilinmeyen stent mezarlığına dönüşmek üzereyiz. Hastanelere alınıyor ve 'en ucuzu bu' deniyor. Hekim olarak bizi de ciddi bir sorunla baş başa bırakıyorlar. En ucuzu dediğiniz zaman denetim ortadan kalkıyor. İleride bunun acısını çok fazla çekeriz.
BİZİMKİLER 'CE BELGESİ VARSA SORUN YOK' DİYOR
Türkiye bu malı alırken nasıl bir kıstas uyguluyor?
Türkiye'ye ürün satabilmek için gereken tek şey CE belgesinin olması... Avrupa Birliği, Doğu Bloku ülkelerinden birkaç tanesinin CE (Community European) belgesi verme yetkisi iptal edildi. Sırf bu tür vakalar yüzünden. Birkaç yıl önce Macaristan'dan bize de geldiler. Ürün başına 30 bin euro verin belgenizi hazırlayalım. İngiltere'de sıhhi belge 3 bin euro civarında.
30 bin euro ne demek?
Verin parayı biz size postayla belgenizi gönderelim demek...
AB bu durumun farkında değil mi?
Farkında tabi ki. Bu yüzden firmalara diyor ki, 'Sen git CE belgeni kimden alırsan al. Ama benim ülkeme satmak istiyorsan gel benim sağlık bakanlığıma. Bu ürünün ruhsatlandırmasını ben vereceğim...
ÇİN'İN CE'Sİ 'CHINA EXPORT'
BOZKURT 'Çin Ticaret Bakanlığı da değişik bir şey yapmaya başladı. China Export'un kısaltması anlamına gelen (CE) yazılı aynı belgeyi veriyorlar. Biz de 3 yıl önce Çin'e ruhsatlandırma yapalım dedik. 2.5 milyon dolar harcadık. Geçen hafta Çin Sağlık Bakanlığı'ndan yazı geldi. Dediler ki bunun ruhsatlandırması için Çin'de toplam 7 bin hastalık klinik çalışma yapmanız lazım. Bir de maliyet tablosu göndermişler, tam 8.5 milyon dolar. Çin hastanelerinde, Çinli hastalara bu klinik çalışmayı yapmazsak bizi Çin'e sokmuyorlar' dedi.
SADECE ABD MALI DESELER ANLARIZ
CEM Bozkurt'a, 'Acaba pazarda yabancıları mı istemiyorsunuz' diye sordum, şöyle yanıtladı: 'Bize deseler ki 'Kalitenizden emin değiliz. Sadece Amerikan malı alırız' anlarız... Öyle de değil. Ruhsatı olmayan Çin mallarına milyar dolar veriyoruz...'
Ege Üniversitesi'ne bu tarz ürünleri sokmuyoruz
Prof. Dr. Azem Akıllı / Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi: Maliyeti düşürmek, ucuza mal almak için Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinden ucuz cihazlar getirilmeye başlandı. Ürünleri direkt olarak satmakta zorlanan bazı firmalar, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bürolar açıp mal satar oldu. Bu tür ürünlerde ciddi sorunlar ortaya çıktığını söyleyebilirim. Böyle sağlıksız ürünlerin, Türkiye'de ihalelere girebilmesi için Avrupa ülkelerinden birinden 'CE' belgesi almak yeterli. Fakat ABD, İngiltere gibi ciddi ülkeler buna bakmıyor. Her ülke kendi kriterini kendi koşullarını arıyor. Ege Üniversitesi'ne bu tarz ürünleri sokmuyoruz. Denedik, iyi değiller. Sağlık bakanlığının biraz daha geniş heyetle bunları kontrıol edip, ünversitelerden görüş alsa, deneyimlerimizden yararlansa sağlık, 'çok daha sağlıklı' olur...
Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün 'kamuda yerli ürün kullanımını artıracağız' açıklaması uzun süredir ithalatla mücadele etmeye çalışan yerli üreticiyi umutlandırdı. Bilindiği gibi kamu alımlarında aslan payı sağlıkta... İlaç ve cihaz alımı dahil sağlıktaki alım tutarı yıllık 20 milyar doları buluyor. Bunların yarıdan fazlası ise ithalatla gerçekleştiriliyor.
2010'da Türkiye'deki toplam tıbbi malzeme (medical device) pazarı yaklaşık 3.5 milyar dolardı. Bunun 1,5-2 milyar doları Çin'den ithalat yoluyla gerçekleşti. Adetsel bazda ise Çin'den yapılan kalp stenti ihracatı, yine geçen yıl itibarıyla 30 binin üzerinde bir rakama işaret ediyor...
Akşam'dan Mehmet Ali Ergün'ün haberine göre, Alvimedica, Çatalca'daki fabrikasında kalp anjiyosunda kullanılan kateterleri, kalp stentlerini üretiyor. Üretiminin yarısını iç pazara kalan kısmını da 42 ülkeye satıyor. Şirketin ihracatı ise geçen yıl rakamlarına göre 25 milyon dolar...
ÇİN'DE BİLE SATILAMAZ!
Kendisi de kalp cerrahı olan Dr. Bozkurt'un anlattıklarına göre Almanya gibi sağlık sektöründe katı kuralların olduğu bir ülkeye yapılan ihracata rağmen, iç pazar konusunda sıkıntılar var. Tıbbi cihaz teknolojisinde Türk firmaların dünya ile yarışır hale geldiğini söyleyen Bozkurt Çin'den getirilen ve broşüründe 'Bilgiler, Çin, ABD ve AB dışı için geçerlidir' ibaresine atıfta bulunuyor: 'Bu ibarenin Türkçesi, 'Çin'de beli satılamaz' demek... Çin ve Uzakdoğu ülkelerinden sağlığa elverişsiz, doğru dürüst belgesi dahi olmayan ürünler ithal ediliyor. Bozkurt'un anlatımlarına göre sözkonusu 'ABD, AB ve Çin dışında' ibaresi yer alan ürünlerden Türkiye'ye son 2 yılda 20 bin adet getirilmiş, çeşitli hastanelere satılmış...
Çinli yetkililer 'Bizde satma da git nereye satarsan sat' diyor
Türkiye'de sağlıksız Çin malı stent ne kadar yaygın?
Böyle çok ürün var. Şu anda mesela mahkemesi görülen bir Çin markası var Türkiye'de. İlgili yerlere müracaat yaptık fakat sonuç alamadık. En sonunda bu iş böyle olmaz diyerek Büyükçekmece Savcılığı'na müracaat ettik. Şimdi bilirkişi heyeti atandı, inceleme tamamlandı.
Neden dava açtınız?
O Çin malı ürünün dokümanlarında 'Benim ürünüm Avrupa Birliği'nde, ABD'de ve Çin'de satılamaz' diyor. Bunu yazan Çin firması. Adamın kendi ülkesinde dahi satış izni yok.
Sadece Çin mi? Ya diğer ülkelerden gelen ürünler?
Diğer ülkelerden gelen ürün kalmadı ki... En büyük problem Çin ve Uzakdoğu'dan gelen mal. Diğer ülkelerde sorun yok. ABD, Almanya, İngiltere'den mal kötü olsa ne olur. Yine en kötü ihtimalle kendi ülkesinin standartına uygun ürün gelir. Ama Çin'de böyle bir durum yok.
Bakanlık acilen komisyon kurmalı...
Prof. Dr. Ömer Kozan / Türkiye Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri: Sağlıksız ürünlerin Türkiye'ye girişiyle ilgili bir kural yok. İnsanlar artık neredeyse valizinin içine koyup bu tür ürünleri getiriyor. Böyle başı bozuk bir piyasa olamaz. Sağlık Bakanlığı'nın ciddi bir komisyon kurması gerek. Nasıl ki ilaçlar Türkiye'ye getirilirken ruhsatlandırılıyorsa aynısı bu alanda da olmalı. 'CE marker' diye bir kıstas koyuyorlar, ama geçerliliği yok. Adı-sanı bilinmeyen stent mezarlığına dönüşmek üzereyiz. Hastanelere alınıyor ve 'en ucuzu bu' deniyor. Hekim olarak bizi de ciddi bir sorunla baş başa bırakıyorlar. En ucuzu dediğiniz zaman denetim ortadan kalkıyor. İleride bunun acısını çok fazla çekeriz.
BİZİMKİLER 'CE BELGESİ VARSA SORUN YOK' DİYOR
Türkiye bu malı alırken nasıl bir kıstas uyguluyor?
Türkiye'ye ürün satabilmek için gereken tek şey CE belgesinin olması... Avrupa Birliği, Doğu Bloku ülkelerinden birkaç tanesinin CE (Community European) belgesi verme yetkisi iptal edildi. Sırf bu tür vakalar yüzünden. Birkaç yıl önce Macaristan'dan bize de geldiler. Ürün başına 30 bin euro verin belgenizi hazırlayalım. İngiltere'de sıhhi belge 3 bin euro civarında.
30 bin euro ne demek?
Verin parayı biz size postayla belgenizi gönderelim demek...
AB bu durumun farkında değil mi?
Farkında tabi ki. Bu yüzden firmalara diyor ki, 'Sen git CE belgeni kimden alırsan al. Ama benim ülkeme satmak istiyorsan gel benim sağlık bakanlığıma. Bu ürünün ruhsatlandırmasını ben vereceğim...
ÇİN'İN CE'Sİ 'CHINA EXPORT'
BOZKURT 'Çin Ticaret Bakanlığı da değişik bir şey yapmaya başladı. China Export'un kısaltması anlamına gelen (CE) yazılı aynı belgeyi veriyorlar. Biz de 3 yıl önce Çin'e ruhsatlandırma yapalım dedik. 2.5 milyon dolar harcadık. Geçen hafta Çin Sağlık Bakanlığı'ndan yazı geldi. Dediler ki bunun ruhsatlandırması için Çin'de toplam 7 bin hastalık klinik çalışma yapmanız lazım. Bir de maliyet tablosu göndermişler, tam 8.5 milyon dolar. Çin hastanelerinde, Çinli hastalara bu klinik çalışmayı yapmazsak bizi Çin'e sokmuyorlar' dedi.
SADECE ABD MALI DESELER ANLARIZ
CEM Bozkurt'a, 'Acaba pazarda yabancıları mı istemiyorsunuz' diye sordum, şöyle yanıtladı: 'Bize deseler ki 'Kalitenizden emin değiliz. Sadece Amerikan malı alırız' anlarız... Öyle de değil. Ruhsatı olmayan Çin mallarına milyar dolar veriyoruz...'
Ege Üniversitesi'ne bu tarz ürünleri sokmuyoruz
Prof. Dr. Azem Akıllı / Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi: Maliyeti düşürmek, ucuza mal almak için Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinden ucuz cihazlar getirilmeye başlandı. Ürünleri direkt olarak satmakta zorlanan bazı firmalar, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bürolar açıp mal satar oldu. Bu tür ürünlerde ciddi sorunlar ortaya çıktığını söyleyebilirim. Böyle sağlıksız ürünlerin, Türkiye'de ihalelere girebilmesi için Avrupa ülkelerinden birinden 'CE' belgesi almak yeterli. Fakat ABD, İngiltere gibi ciddi ülkeler buna bakmıyor. Her ülke kendi kriterini kendi koşullarını arıyor. Ege Üniversitesi'ne bu tarz ürünleri sokmuyoruz. Denedik, iyi değiller. Sağlık bakanlığının biraz daha geniş heyetle bunları kontrıol edip, ünversitelerden görüş alsa, deneyimlerimizden yararlansa sağlık, 'çok daha sağlıklı' olur...