- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 7,991
- Tepkime puanı
- 240
- Puanları
- 0
- Yaş
- 43
BÜYÜK SELÇUKLU İMPARATORLUĞU
" Bugün Türkiye' de yaşayan Türkler' in doğrudan doğruya dedeleri Büyük Selçuklu İmparatorluğu' nu kuran Oğuz Türkleri' dir."
Oğuzlar Göktürkler zamanında onların idaresine bağlı olarak Selenge Irmağı boylarında yaşıyorlardı. Bütün Türk boyları içinde Göktürk iktidarına en çok baş kaldıranlardan biri de Oğuzlar' dı. En sonunda Uygurlar' la birlikte Göktürk ailesinin saltanatını yıktılar ve Türk Devleti' ne hakim oldular. Sonraları Kırgız boyundan Türkler' in baskısıyla oğuzlar daha batıya, Seyhun Nehri civarına göçmek zorunda kaldılar ve oraya yerleştiler. İçlerinde büyük bir bölümü Kuzey Karadeniz üzerinden Ukrayna ve Balkanlar' a gitti. Avrupalalıların "Uz" dedikleri bu Oğuz kitlesi zamanla Hıristiyan olarak kayboldu, bir kısmı Bizans ordusunda hizmet ederken Malazgirt savaşında akrabaları olan Selçuklu Oğuzları' nın tarafına geçtiler.
Asya' da Oğuzlar' ın büyük çoğunlu Aral Gölü ile Hazar Denizi arasında yaşıyordu. Bunlar Onuncu Yüzyıl' da Hazar Kağanlığı' na bağlı bir yabguluk halinde idi. Oğuz Yabgulugu güneyde Müslüman ülkelerle çevrili idi ve oğuzlar güneye doğru geldikçe Müslüman oluyorlardı. Oğuzlar Müslüman olduktan sonra bunlara "Türkmen" adı verilmiştir.
Oğuzlar 24 boydan meydana geliyordu. Bu yirmi dört boyun Oğuz Han' ın Gün, Ay, Yıldız; Gök, Dağ ve Deniz adlarındaki altı oğlundan ve bu altı oğlun herbirinin dörder oğlundan (24) türediğine inanılıyordu. Gerçekten 24 boyun on ikisine Bozoklar, on ikisinene üçoklar denirdi. Oğuz Destanı' nda gördüğümüz gibi, Oğuz' un üç oğluna yay, öbür üç oğluna da ok verdiği inancı vardı.
Bugünkü Türkiye' de yaşayan bizlerin herbiri işte bu yirmi dört Oğuz Boyu' ndan birinden gelmişiz. Türkiye' de birçok yer isimleri ve bugün buralarda yaşayanların isimleri Oğuz boylarının isimleridir. Hepimiz ailemizin soyunu ve bölgemizi biraz araştırırsak hangi Oğuz boyu' na mensup olduğumuzu bulabilriz. Bu boyların isimleri şöyledir.
Bozoklar, Kayılar, Bayatlar, Alkaevliler, Karaevliler, Yazırlar, odurgular, Dögerler, Yaparlılar, Avşarlar, Beğdililer, Kızıklar, Karkınlar. Bu on iki boy Oğuz Han' ın Gün Han, Ay Han ve Yıldız Han adlı oğullarından türemiştir.
üçoklar: Bayındılar, Peçenekler, çavuldurlar, çepniler, Salurlar, Eymürler, Alayuntlular, Yüregirler, İğdirler, büğdüzler, Yıvalar ve Kınıklar. Bunlar da Oğuz Han' ın Gök Han, dağ Han, ve Deniz Han adlı oğullarından türemiştir.
üçoklar ve Bozoklar arasında iktidar kavgası vardı, herbiri kendi kolunun daha üstün olduğunu iddia eder ve beyliğin kendisinde olmasını isterdi. Bazı boylar diğerlerinden daha kalabalık ve güçlü oldukları için onlar fazla saygı görürlerdi. Kayılar, Kınıklar, Bayatlar en ileri gelen Oğuz boylarıydı. Selçukoğulları ailesi Oğuz' un Kınık boyundandı, Osmanoğulları ise Kayı boyundandır.
Kınık Boyu Oğuzları, Onuncu Yüzyıl' da seyhun Nehri civarında yaşıyordu. Dukak Bey adlı bir boy beyleri vardı. Dukak ölünce yerine oğlu Selçuk Bey geçti. Selçuk Bey' in oğuz Yabgusu ile arası açılınca Kınıklar büyük Oğuz kitlesinden ayrılarak Cend şehrine gelio yerleştiler ve burada hepsi Müslüman oldular.
Selçuklu Hanedanı' na adını veren Selçuk Bey' in beş oğlu oldu. Bunların adlarıyla sırasıyla Mikail Bey ve Yunus beydir. Bunlardan İsrail Arslan, Oğuz Yabguluğu' nu eline geçirerek Oğuzlar üzerinde Selçuklu hakimiyetini kuran kumandandır.
Onuncu Yüzyıl' ın sonlarında Oğuzlar, Karahanlı Devleti' ne bağlı bir ybguluk durumunda idiler. O tarihlerde Oğuzlar' a sınır, iki büyük Türk Devleti' nden biri de Gazneliler' di. Karahanlılar ve Gazneliler İran' daki Smanoğlu Devleti' ni yıkıp topraklarını paylaşmışlardı. Gazneliler daha da kuvvetlenerek Karahanlılar' ın Batı' ya doğru sarkmak üzere yaptıkları bütün teşebbüsleri kırdılar. Fakat o sırada iki devleti birden tehdid eden bir tehlike vardı: Oğuzlar. oğuzlar büyük hayvan sürüleri peşinde göçebe yaşayan, ve bu yüden çok geniş bir sahayı hükümleri altında tutan savaşçı bir kitle idi. üstelik kendilerinin Türk kağanlığı tahtının asıl sahibi olduklarını iddia ediyorlardı. Hem Karahanlılar' dan hem Gazneliler' den kendileri ve sürüleri için çok geniş topraklar istiyorlardı.
Karahanlılar daha fazla zayıf oldukları için en büyük tehlike onları bekliyordu. Bunun üzerine Karahanlı hakan Kadir Han, gazneli Sultan Mahmud' u Oğuzlar aleyhine kışkırttı. Gazneli Mahmud, her yıl Hindistan' a sefere gidiyor ve o sırada kendi ülkesine yapılacak herhangi bir taarruzdan kuşku duyuyordu. Oğuz tehlikesini önlemek için emir Arslan Yabgu' yu sarayına davet etti, sonra hile ile onu esir edip Hindistan tarafında bir kaleye hapsetti. Oğuzlar yabgularını kurtarmak için Mahmud' a çok ricacılar gönderdiler, ama hiçbir sonuç alamadılar. Bunun üzerine iki taraf arasında açık bir mücadele başladı.
Sultan Mahmud, tam Oğuzlar Horasan bölgesine nüfuz edip oralara yerleşmek üzereyken bir sefer açtı ve İran' ın geri kalan bölgelerini de istila ederek mutlak bir hakimiyet kurdu. Oğuzlar çok zor durumda kalmışlardı. Arslan Yabgu' nun yerine geçen İnanç Yabgu da Karahanlılar tarafından öldürülmüştü. Oğuzlar' ın başında Selçuk' un torunu ve Mikail' in oğulları olan tuğrul ve çağrı Beyler bulunuyordu. Bunlar Gazneliler' e saldırmak için fırsat kollamaya başladılar. 1030 yılında Gazneli Sultan Mahmud ölünce bu fırsat ellerine geçti. Mahmud' un iki oğlu taht kavgasına girişmişti. Halbuki Tuğrul ve çağrı Beyler tam bir dayanışma içindeydiler. Tıpkı Bilge Kağan ve Kül Tigin gibi, Tuğrul Bey devletin başına, çağrı Bey ordunun başına geçmişlerdi.
Gazne tahtını Sultan Mes' ud ele geçirdi, fakat babası kadar büyük bir devlet adamı omadığı için Oğuz tehlikesini göremedi. 1031' den başlayarak 1037' ye kadar Oğuzlar gazne topraklarına devamlı hücum ettiler. Nihayet çağrı Bey 1037' de Merv şehrini aldı ve kendi adına hutbe okuttu. Selçuklu Devleti resmen kurulmuştu. Bir yıl sonra Nişabur fethedildi, Tuğrul Bey "Sultan" ilan edildi. Neden sonra Sultan Mes' ud tehlikeyi görerek çok büyük bir ordu ile Selçuklular' ın üzerine yürüdü. Selçuklu ordusu henüz böyle büyük bir İmparatorluk ordusu ile başa çıkacak güçte değildi. Bunun üzerine Tuğrul ve çağrı Bey' ler Türkmen taktiği ile mücadeleye karar verdiler. Gazne ordusu ile karşılaşmaktan kaçıp, onu yıpratmak niyetinde idiler. çok sür' atli birliklerle Gazneliler' in gerisine, ilerisine hücum edip kaçıyorlar, koca orduyu peşlerinden yüzlerce, binlerce kilometrelik bir takip harekatına zorluyorlardı. Bu arada Gazne şehirlerini işgal etmeye başladılar. şehirler önce bu göçebe ve savaşçı kalabalıktan çok korkuyor, onlara yüz vermiyorlar ve Gazne ordusunun gelmesini istiyorlardı. Ama Selçuklular' ı kendilerine çok iyi davrandığını görünce onlarla iş birliği etmeye başladılar. öbür yandan Gazne ordusu yetişince bu şehirleri tekrar ele geçiriyor ve halka onlarla işbirliği ettiklerinden dolayı ağır cezalar veriyordu. Böylece Selçuklular bütün halkın gönlünü kazanmış, gazneliler' e karşı bir hoşnudsuzluk havası yaratmaya muvaffak olmuşlardı.
Bir yıl kadar süren bu kovalamacadan sonra iki ordu Merv şehri yakınındaki Dandenakan çölünde karşılaştı. Gazne ordusu bitkin bir halde idi, kumandanları arasında anlaşmazlık vardı ve Sultan Mes' ud herşeye hakim olamıyordu. Oğuzlar' ın yıldırım gibi saldırmaları üzerine gaznesaflarında bozgun başladı. Oğuz okçuları ordunun ileri kanatlarını ok yağmuruyla şaşkına çevirmiş, sonra dağılan akerin üzerine kılıç ve kargı ile hücuma başlamıştı. Sultan Mes' ud ordusunun yok edileceğini anlayınca geri çekildi, bütün ağırlıkları Selçuklular' ın eline geçti. 1040 yılında yapılan bu Dandenakan Meydan Savaşı işte bizim bugünlü Türk Devletimizin temelinin atıldığı savaştır. Büyük Selçuklu Devleti ve dolayısiyle Türkiye Türk Devleti bu savaşta kuruldu. Demek ki, 1988 yılı, devletimizin kuruluşunun 948.nci yıl dönümüdür.
Selçuklular bu zaferden sonra büyük bir hızla İran' ın tamamını fethedip oradan Doğu Anadolu' ya, Irak ve Suriye' ye sarktılar. Devletin merkezi Nişabur' dan rey (şimdiki Tahran bölgesi) şehrine taşındı. Tuğrul Bey Büyük Sultan olmuş, çağrı Bey yine başkomutanlığa devam ediyordu. Tuğrul Sultan' ın oğlu yoktu. Bu yüzden Selçuklu sultanlığı çağrı Bey' in oğullarıyla devam etti. Büyük Sultan Alp Arslan işte bu çağrı Bey' in oğludur.
Selçuklu zaferinden sonra Gazneliler birkaç defa toparlanarak hücum denemesine kalkıştılarsa da fayda vermedi, en sonunda Hindukuş dağları' nı sınır yaparak güneye çekildiler. Karahanlılar' la da barış yapıldı, her iki hükümdar ailesi arasında akrabalıklar kuruldu.
KAYNAK: Tarihte Türkler-Prof.Dr.Erol Güngör
Sayfa:76,77,78,79,80,81,82-ötüken Yayınları
" Bugün Türkiye' de yaşayan Türkler' in doğrudan doğruya dedeleri Büyük Selçuklu İmparatorluğu' nu kuran Oğuz Türkleri' dir."
Oğuzlar Göktürkler zamanında onların idaresine bağlı olarak Selenge Irmağı boylarında yaşıyorlardı. Bütün Türk boyları içinde Göktürk iktidarına en çok baş kaldıranlardan biri de Oğuzlar' dı. En sonunda Uygurlar' la birlikte Göktürk ailesinin saltanatını yıktılar ve Türk Devleti' ne hakim oldular. Sonraları Kırgız boyundan Türkler' in baskısıyla oğuzlar daha batıya, Seyhun Nehri civarına göçmek zorunda kaldılar ve oraya yerleştiler. İçlerinde büyük bir bölümü Kuzey Karadeniz üzerinden Ukrayna ve Balkanlar' a gitti. Avrupalalıların "Uz" dedikleri bu Oğuz kitlesi zamanla Hıristiyan olarak kayboldu, bir kısmı Bizans ordusunda hizmet ederken Malazgirt savaşında akrabaları olan Selçuklu Oğuzları' nın tarafına geçtiler.
Asya' da Oğuzlar' ın büyük çoğunlu Aral Gölü ile Hazar Denizi arasında yaşıyordu. Bunlar Onuncu Yüzyıl' da Hazar Kağanlığı' na bağlı bir yabguluk halinde idi. Oğuz Yabgulugu güneyde Müslüman ülkelerle çevrili idi ve oğuzlar güneye doğru geldikçe Müslüman oluyorlardı. Oğuzlar Müslüman olduktan sonra bunlara "Türkmen" adı verilmiştir.
Oğuzlar 24 boydan meydana geliyordu. Bu yirmi dört boyun Oğuz Han' ın Gün, Ay, Yıldız; Gök, Dağ ve Deniz adlarındaki altı oğlundan ve bu altı oğlun herbirinin dörder oğlundan (24) türediğine inanılıyordu. Gerçekten 24 boyun on ikisine Bozoklar, on ikisinene üçoklar denirdi. Oğuz Destanı' nda gördüğümüz gibi, Oğuz' un üç oğluna yay, öbür üç oğluna da ok verdiği inancı vardı.
Bugünkü Türkiye' de yaşayan bizlerin herbiri işte bu yirmi dört Oğuz Boyu' ndan birinden gelmişiz. Türkiye' de birçok yer isimleri ve bugün buralarda yaşayanların isimleri Oğuz boylarının isimleridir. Hepimiz ailemizin soyunu ve bölgemizi biraz araştırırsak hangi Oğuz boyu' na mensup olduğumuzu bulabilriz. Bu boyların isimleri şöyledir.
Bozoklar, Kayılar, Bayatlar, Alkaevliler, Karaevliler, Yazırlar, odurgular, Dögerler, Yaparlılar, Avşarlar, Beğdililer, Kızıklar, Karkınlar. Bu on iki boy Oğuz Han' ın Gün Han, Ay Han ve Yıldız Han adlı oğullarından türemiştir.
üçoklar: Bayındılar, Peçenekler, çavuldurlar, çepniler, Salurlar, Eymürler, Alayuntlular, Yüregirler, İğdirler, büğdüzler, Yıvalar ve Kınıklar. Bunlar da Oğuz Han' ın Gök Han, dağ Han, ve Deniz Han adlı oğullarından türemiştir.
üçoklar ve Bozoklar arasında iktidar kavgası vardı, herbiri kendi kolunun daha üstün olduğunu iddia eder ve beyliğin kendisinde olmasını isterdi. Bazı boylar diğerlerinden daha kalabalık ve güçlü oldukları için onlar fazla saygı görürlerdi. Kayılar, Kınıklar, Bayatlar en ileri gelen Oğuz boylarıydı. Selçukoğulları ailesi Oğuz' un Kınık boyundandı, Osmanoğulları ise Kayı boyundandır.
Kınık Boyu Oğuzları, Onuncu Yüzyıl' da seyhun Nehri civarında yaşıyordu. Dukak Bey adlı bir boy beyleri vardı. Dukak ölünce yerine oğlu Selçuk Bey geçti. Selçuk Bey' in oğuz Yabgusu ile arası açılınca Kınıklar büyük Oğuz kitlesinden ayrılarak Cend şehrine gelio yerleştiler ve burada hepsi Müslüman oldular.
Selçuklu Hanedanı' na adını veren Selçuk Bey' in beş oğlu oldu. Bunların adlarıyla sırasıyla Mikail Bey ve Yunus beydir. Bunlardan İsrail Arslan, Oğuz Yabguluğu' nu eline geçirerek Oğuzlar üzerinde Selçuklu hakimiyetini kuran kumandandır.
Onuncu Yüzyıl' ın sonlarında Oğuzlar, Karahanlı Devleti' ne bağlı bir ybguluk durumunda idiler. O tarihlerde Oğuzlar' a sınır, iki büyük Türk Devleti' nden biri de Gazneliler' di. Karahanlılar ve Gazneliler İran' daki Smanoğlu Devleti' ni yıkıp topraklarını paylaşmışlardı. Gazneliler daha da kuvvetlenerek Karahanlılar' ın Batı' ya doğru sarkmak üzere yaptıkları bütün teşebbüsleri kırdılar. Fakat o sırada iki devleti birden tehdid eden bir tehlike vardı: Oğuzlar. oğuzlar büyük hayvan sürüleri peşinde göçebe yaşayan, ve bu yüden çok geniş bir sahayı hükümleri altında tutan savaşçı bir kitle idi. üstelik kendilerinin Türk kağanlığı tahtının asıl sahibi olduklarını iddia ediyorlardı. Hem Karahanlılar' dan hem Gazneliler' den kendileri ve sürüleri için çok geniş topraklar istiyorlardı.
Karahanlılar daha fazla zayıf oldukları için en büyük tehlike onları bekliyordu. Bunun üzerine Karahanlı hakan Kadir Han, gazneli Sultan Mahmud' u Oğuzlar aleyhine kışkırttı. Gazneli Mahmud, her yıl Hindistan' a sefere gidiyor ve o sırada kendi ülkesine yapılacak herhangi bir taarruzdan kuşku duyuyordu. Oğuz tehlikesini önlemek için emir Arslan Yabgu' yu sarayına davet etti, sonra hile ile onu esir edip Hindistan tarafında bir kaleye hapsetti. Oğuzlar yabgularını kurtarmak için Mahmud' a çok ricacılar gönderdiler, ama hiçbir sonuç alamadılar. Bunun üzerine iki taraf arasında açık bir mücadele başladı.
Sultan Mahmud, tam Oğuzlar Horasan bölgesine nüfuz edip oralara yerleşmek üzereyken bir sefer açtı ve İran' ın geri kalan bölgelerini de istila ederek mutlak bir hakimiyet kurdu. Oğuzlar çok zor durumda kalmışlardı. Arslan Yabgu' nun yerine geçen İnanç Yabgu da Karahanlılar tarafından öldürülmüştü. Oğuzlar' ın başında Selçuk' un torunu ve Mikail' in oğulları olan tuğrul ve çağrı Beyler bulunuyordu. Bunlar Gazneliler' e saldırmak için fırsat kollamaya başladılar. 1030 yılında Gazneli Sultan Mahmud ölünce bu fırsat ellerine geçti. Mahmud' un iki oğlu taht kavgasına girişmişti. Halbuki Tuğrul ve çağrı Beyler tam bir dayanışma içindeydiler. Tıpkı Bilge Kağan ve Kül Tigin gibi, Tuğrul Bey devletin başına, çağrı Bey ordunun başına geçmişlerdi.
Gazne tahtını Sultan Mes' ud ele geçirdi, fakat babası kadar büyük bir devlet adamı omadığı için Oğuz tehlikesini göremedi. 1031' den başlayarak 1037' ye kadar Oğuzlar gazne topraklarına devamlı hücum ettiler. Nihayet çağrı Bey 1037' de Merv şehrini aldı ve kendi adına hutbe okuttu. Selçuklu Devleti resmen kurulmuştu. Bir yıl sonra Nişabur fethedildi, Tuğrul Bey "Sultan" ilan edildi. Neden sonra Sultan Mes' ud tehlikeyi görerek çok büyük bir ordu ile Selçuklular' ın üzerine yürüdü. Selçuklu ordusu henüz böyle büyük bir İmparatorluk ordusu ile başa çıkacak güçte değildi. Bunun üzerine Tuğrul ve çağrı Bey' ler Türkmen taktiği ile mücadeleye karar verdiler. Gazne ordusu ile karşılaşmaktan kaçıp, onu yıpratmak niyetinde idiler. çok sür' atli birliklerle Gazneliler' in gerisine, ilerisine hücum edip kaçıyorlar, koca orduyu peşlerinden yüzlerce, binlerce kilometrelik bir takip harekatına zorluyorlardı. Bu arada Gazne şehirlerini işgal etmeye başladılar. şehirler önce bu göçebe ve savaşçı kalabalıktan çok korkuyor, onlara yüz vermiyorlar ve Gazne ordusunun gelmesini istiyorlardı. Ama Selçuklular' ı kendilerine çok iyi davrandığını görünce onlarla iş birliği etmeye başladılar. öbür yandan Gazne ordusu yetişince bu şehirleri tekrar ele geçiriyor ve halka onlarla işbirliği ettiklerinden dolayı ağır cezalar veriyordu. Böylece Selçuklular bütün halkın gönlünü kazanmış, gazneliler' e karşı bir hoşnudsuzluk havası yaratmaya muvaffak olmuşlardı.
Bir yıl kadar süren bu kovalamacadan sonra iki ordu Merv şehri yakınındaki Dandenakan çölünde karşılaştı. Gazne ordusu bitkin bir halde idi, kumandanları arasında anlaşmazlık vardı ve Sultan Mes' ud herşeye hakim olamıyordu. Oğuzlar' ın yıldırım gibi saldırmaları üzerine gaznesaflarında bozgun başladı. Oğuz okçuları ordunun ileri kanatlarını ok yağmuruyla şaşkına çevirmiş, sonra dağılan akerin üzerine kılıç ve kargı ile hücuma başlamıştı. Sultan Mes' ud ordusunun yok edileceğini anlayınca geri çekildi, bütün ağırlıkları Selçuklular' ın eline geçti. 1040 yılında yapılan bu Dandenakan Meydan Savaşı işte bizim bugünlü Türk Devletimizin temelinin atıldığı savaştır. Büyük Selçuklu Devleti ve dolayısiyle Türkiye Türk Devleti bu savaşta kuruldu. Demek ki, 1988 yılı, devletimizin kuruluşunun 948.nci yıl dönümüdür.
Selçuklular bu zaferden sonra büyük bir hızla İran' ın tamamını fethedip oradan Doğu Anadolu' ya, Irak ve Suriye' ye sarktılar. Devletin merkezi Nişabur' dan rey (şimdiki Tahran bölgesi) şehrine taşındı. Tuğrul Bey Büyük Sultan olmuş, çağrı Bey yine başkomutanlığa devam ediyordu. Tuğrul Sultan' ın oğlu yoktu. Bu yüzden Selçuklu sultanlığı çağrı Bey' in oğullarıyla devam etti. Büyük Sultan Alp Arslan işte bu çağrı Bey' in oğludur.
Selçuklu zaferinden sonra Gazneliler birkaç defa toparlanarak hücum denemesine kalkıştılarsa da fayda vermedi, en sonunda Hindukuş dağları' nı sınır yaparak güneye çekildiler. Karahanlılar' la da barış yapıldı, her iki hükümdar ailesi arasında akrabalıklar kuruldu.
KAYNAK: Tarihte Türkler-Prof.Dr.Erol Güngör
Sayfa:76,77,78,79,80,81,82-ötüken Yayınları