- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 12,738
- Tepkime puanı
- 530
- Puanları
- 113
- Yaş
- 56
Keşke Demek Bazen O Kadar Anlamsızdırki…
Öfkeden titriyordu elleri arabasına doğru ilerlerken.Çok büyük haksızlıktı ona yapılan.Sen yıllarını ver o kadar emek ve işte karşılığı diye söylendi.Aylardır büyük ümitlerle beklediği zam açıklanmış beklediğinin yarısını bile layık görmemişlerdi ona.Kendisine iyi akşamlar dileyen sekreter kızı bile duymamıştı otoparka doğru hızlı adımlarla gitti.Sertce kırarcasına açtı kapıyı motoru çalıştırıp bir hışımla yola çıktı.3 ay olmuştu arabasını alalı üzerine titriyordu adeta ve ödenecek taksitleri geldi aklına öfkesi bir kat daha arttı tüm hesapları alt üst olmuştu.
Hafifçe kararmaya başlamıştı hava ve yağmur çişeliyordu gaza biraz daha yüklendi sinirle direksiyona istemsiz bir yumruk atarken.Araba hızlandıkça biraz olsun yatışır gibi oluyordu yağmurun kaportaya vuran sesi motorun gittikçe artan homurtusuyla karışıyordu şimdi.Müdürün yüzü geldi birden gözünün önüne ‘’maalesef bu sene zam oranımız bu kadar olabilir’’ diyen o ukala tavrıyla.
Beyninde kıvılcımlar çakıyor çıldıracak gibi hissediyordu kendisini.Lanet olsun böyle işyerinede,kaderede dedi ve o sinirle gaza sonuna kadar yüklendi vites değiştirirken.Araba bu davranışa tepkisini hemen gösterdi ve bir ok gibi ileri fırladı.
Ne olduysa o an oldu işte,yağmurla kayganlaşan yolda aniden aracın kontrolünü kaybetti oldukça hızlıydı bir panik haliyle frene dokunduğuanda artık yapacağı bir şey kalmamıştı savrulmaya başlamıştı araba direksiyona hükmedemiyordu.
Ve onlarla gözgöze gelmesiyle o ömrü boyunca unutamayacağı çarpma sesini duyması aynı anda olmuştu.Araba bir süre daha kayarak park halindeki bir araca çarptı ve durdu sonunda.Hiçbirşey düşünemiyordu şoktaydı parçalanan ön camdaki kan izlerine baktı şuursuzca ve nedendir bilinmez dikiz aynasına astığı 3 yaşındaki oğlunun fotoğrafına takıldı gözü.
Kapıyı aceleyle açıp dışarı fırladı ve dehşetle ah dedi ne yaptım dedi ben keşke…
Önce kadını gördü kanlar içinde yatıyordu asfaltın ortasında üzerine yağan yağmura aldırmadan hareketsiz gözleri açıktı hala sanki katilini ilk ve son kez görmek istermiş gibi.Bir anne iniltisi duydu sonra zayıf,çaresiz ama bir o kadarda haykırırcasına bir çağrıydı bu.Altın sarı saçları kan içinde küçük kız koca mavi gözleriyle sanki hayata tutunmak ondan kopmamak adına bakıyor minik elleriyle annesini bulabilmek için savaş veriyordu.Küçücük eli son kez havaya doğru kalktı annesine sarılabilmek ümidiyle…
Bir anda dizlerinin bağı çözülmüştü adamın çöktü kaldı oda asfaltın ortasında düşünemiyordu ah dedi ah keşke…
Zaman zaman aslında hepimiz yapmıyormuyuz bu ve benzeri hataları?Hepsinin yada çoğunun sonu yukarıdaki hikayede olduğu gibi dramatik sonla bitmiyor.Ama bu olmayacağı anlamınada gelmiyor elbette.Adını siz koyun örnekteki hikaye sonuç itibarı ile bir kazamıdır vicdanen düşündüğünüzde?Ne kendi nede başkalarının hayatlarıyla oynama hakkımız var.Özellikle direksiyon başındayken lütfen dikkat sonrasında çaresizce bir KEŞKE dememek adına…
Kerem Sayarı.
kaynak : THE WORLD LINE POST
Öfkeden titriyordu elleri arabasına doğru ilerlerken.Çok büyük haksızlıktı ona yapılan.Sen yıllarını ver o kadar emek ve işte karşılığı diye söylendi.Aylardır büyük ümitlerle beklediği zam açıklanmış beklediğinin yarısını bile layık görmemişlerdi ona.Kendisine iyi akşamlar dileyen sekreter kızı bile duymamıştı otoparka doğru hızlı adımlarla gitti.Sertce kırarcasına açtı kapıyı motoru çalıştırıp bir hışımla yola çıktı.3 ay olmuştu arabasını alalı üzerine titriyordu adeta ve ödenecek taksitleri geldi aklına öfkesi bir kat daha arttı tüm hesapları alt üst olmuştu.
Hafifçe kararmaya başlamıştı hava ve yağmur çişeliyordu gaza biraz daha yüklendi sinirle direksiyona istemsiz bir yumruk atarken.Araba hızlandıkça biraz olsun yatışır gibi oluyordu yağmurun kaportaya vuran sesi motorun gittikçe artan homurtusuyla karışıyordu şimdi.Müdürün yüzü geldi birden gözünün önüne ‘’maalesef bu sene zam oranımız bu kadar olabilir’’ diyen o ukala tavrıyla.
Beyninde kıvılcımlar çakıyor çıldıracak gibi hissediyordu kendisini.Lanet olsun böyle işyerinede,kaderede dedi ve o sinirle gaza sonuna kadar yüklendi vites değiştirirken.Araba bu davranışa tepkisini hemen gösterdi ve bir ok gibi ileri fırladı.
Ne olduysa o an oldu işte,yağmurla kayganlaşan yolda aniden aracın kontrolünü kaybetti oldukça hızlıydı bir panik haliyle frene dokunduğuanda artık yapacağı bir şey kalmamıştı savrulmaya başlamıştı araba direksiyona hükmedemiyordu.
Ve onlarla gözgöze gelmesiyle o ömrü boyunca unutamayacağı çarpma sesini duyması aynı anda olmuştu.Araba bir süre daha kayarak park halindeki bir araca çarptı ve durdu sonunda.Hiçbirşey düşünemiyordu şoktaydı parçalanan ön camdaki kan izlerine baktı şuursuzca ve nedendir bilinmez dikiz aynasına astığı 3 yaşındaki oğlunun fotoğrafına takıldı gözü.
Kapıyı aceleyle açıp dışarı fırladı ve dehşetle ah dedi ne yaptım dedi ben keşke…
Önce kadını gördü kanlar içinde yatıyordu asfaltın ortasında üzerine yağan yağmura aldırmadan hareketsiz gözleri açıktı hala sanki katilini ilk ve son kez görmek istermiş gibi.Bir anne iniltisi duydu sonra zayıf,çaresiz ama bir o kadarda haykırırcasına bir çağrıydı bu.Altın sarı saçları kan içinde küçük kız koca mavi gözleriyle sanki hayata tutunmak ondan kopmamak adına bakıyor minik elleriyle annesini bulabilmek için savaş veriyordu.Küçücük eli son kez havaya doğru kalktı annesine sarılabilmek ümidiyle…
Bir anda dizlerinin bağı çözülmüştü adamın çöktü kaldı oda asfaltın ortasında düşünemiyordu ah dedi ah keşke…
Zaman zaman aslında hepimiz yapmıyormuyuz bu ve benzeri hataları?Hepsinin yada çoğunun sonu yukarıdaki hikayede olduğu gibi dramatik sonla bitmiyor.Ama bu olmayacağı anlamınada gelmiyor elbette.Adını siz koyun örnekteki hikaye sonuç itibarı ile bir kazamıdır vicdanen düşündüğünüzde?Ne kendi nede başkalarının hayatlarıyla oynama hakkımız var.Özellikle direksiyon başındayken lütfen dikkat sonrasında çaresizce bir KEŞKE dememek adına…
Kerem Sayarı.
kaynak : THE WORLD LINE POST