Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
[h=2]Başbakan Erdoğan hakkında 'dünya lideri' açıklaması yapıp daha sonra ironi yaptım diyen Mustafa Sarıgül'e Melih Gökçek çok sert tepki gösterdi.[/h]
Mustafa Sarıgül'ün katıldığı radyo programında Başbakan Erdoğan hakkında kullandığı, 'Dünya Lideri' sözleri için ironi yaptım açıklamasına AnkaraBüyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten çok sert karşılık geldi. Gökçek, Sarıgül'e 'Bizim liderimizle ironi yapmaya kalkarsan kusura bakma o lafını büker iade ederiz. Bir daha ironi yapacaksan dikkat et' dedi.
Melih Gökçek twitter'daki sayfasından CHP üyelik kartını Kemal Kılıçdaroğlu'nun elinden almaya hazırlanan Mustafa Sarıgül hakkında zehir zemberek açıklamalarda bulundu.
Mustafa Sarıgül'den ilk kıvırma geldi diyen Gökçek, 'Hergün Mustafa Sarıgül, Kemal Kılıçdaroğlu'na ayar verirken hayret ilk kez Kemal Kılıçdaroğlu, Sarıgül'e ayar verdi' açıklamasında bulundu.
O LAFINI BÜKER İADE EDERİZ!
Sarıgül'ün ironi yaptım sözüne karşılık Gökçek twitter'dan şu sert açıklamayı yaptı: BakSarıgül, AK Partilileri Kemal Kılıçdaroğlu ile karıştırma. Kemal Kılıçdaroğlu baronların korkusundan senin her lafını yer ama bizim liderimizle ironi yapmaya kalkarsan kusura bakma o lafını büker iade ederiz. Bir daha ironi yapacaksan dikkat et.
[h=2]Greenpeace, 19 Eylül'de Rusya Sahil Güvenliği'nin Arctic Sunrise gemisine helikopter ile iniş ve silah zoruyla gemiye el koyma anını görüntüleyen videoyu paylaştı. Görüntülerde Arctic Sunrise mürettebatının ellerini kaldırarak barışçıl bir şekilde teslim olma anı bulunuyor.[/h]
Greenpeace'in barışçıl protestosunun ardından gemiye el konulmuştu. El konduktan sonra gemiRusya kıyılarına çekildi ve 28 eylemci ile 2 serbest gazeteci o günden beri tutuklu olarak yargılanıyor.Arctic Sunrise'in 30 kişilik ekibi şu anda hem korsanlık hem holiganlık suçlamasıyla yargılanıyor. Bu ikisi toplam 22 yıla kadar hapis getirebiliyor. Yayımlanan videoların devamında Arctic Sunrise'ın 24 Eylül'den beri hapiste kaldıkları Murmansk'a götürülme anı da bulunuyor.
"EKİBİN ŞİDDETSİZ OLDUĞU AÇIK"
Ekibin teslim olma anında şiddetsiz olduklarını vurgulayan Greenpeace Rusya Kampanya sorumlusu Vladimir Choprov, "Videoda görüldüğü gibi, Greenpeace Uluslararası ekibi direniş göstermiyor. Barışçıl olduklarını göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar ve bunu yapmanın en açık yolu kollarını havaya kaldırmak. Holiganların veya korsanların hareketleri değil bunlar" dedi.
KEFİL OLACAKLARINI AÇIKLADI
Bugünkü gelişmelerin arasında Rusya Başkanlığı İnsan Hakları Konseyi'nin başkanı Mikhail Fedotov, Federal Soruşturma Komitesi'nin başkanına Arctic Sunrise'ın 30 kişilik ekibinin serbest bırakılması için başvuruda bulundu ve kendilerinin ekibin iyi hali için kefil olacaklarını açıkladı. Konseyin başvurusunda, Greenpeace eylemcilerine ve serbest gazetecilere karşı itidal çağrısında bulundu.
[h=2]Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yardımcısı Bülent Arınç'ın sözlerine ilişkin ilk kez konuştu.[/h]
BaşbakanErdoğan, Arınç'ın sözleriyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
Yurt dışı seyahatindeyiz. Ülkenin bu ülkelerle yaptığı görüşmelerden nasıl bir fayda sağlayacağınıkonuşmalıyız. Benim bir arkadaşım veya hükümet sözcüm bir şey söylemiş, bu konuyu görüşeceğim mahal burası değil, sizler değilsiniz.Kendi aramızda görüşürüz. Bir sıkıntı varsa aramızda görüşürüz. Partinin genel başkanı ve hükümetin başbakanı benim varsa herhangi bir sıkıntı kendi aramızda görüşürüz.Gereğini gerektiği yerde ben yaparım. TV ile medya aracılığı ile yapmam, MYK'da Bakanlar Kurulu'nda görüşürüz...
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, İsviçre’ye hareketinden önce geldiği İsrail’de Başbakan Netanyahu ile görüştü
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın (5+1) İran ile yürüttüğü nükleer müzakerelerde ortaya çıkan taslak anlaşma için “Bu çok çok kötü bir anlaşma” değerlendirmesinde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ortadoğu ziyareti çerçevesinde Ürdün’ün başkenti Amman’dan ayrıldıktan sonra ikinci kez geldiği İsrail’de, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Tel Aviv’de Ben Gurion havaalanında görüştü.Netanyahu görüşme öncesi yaptığı açıklamada, “Anladığım kadarıyla İranlılar Cenevre’de çok memnun dolaşıyorlar, öyle de olmalılar çünkü herşeyi aldılar ve hiçbir şey ödemediler. Yıllar sonra rejime uygulanan yorucu yaptırımlardan kurtulmak istiyorlar. Bunu aldılar ve hiçbir şey ödemiyorlar çünkü nükleer zenginleşme kapasitelerini azaltmıyorlar. Böylece İran yüzyılın anlaşmasını yaparken uluslararası topluluk kötü bir anlaşma yaptı” dedi.Henüz resmi olarak açıklanmayan anlaşma için Netanyahu, “Bu kötü bir anlaşma. İsrail bu anlaşmayı tamamen reddetmektetir. Bu görüşü, açıktan söyleyemeseler de benimle beraber bölgede pek çok kişi paylaşmaktadır. İsrail bu anlaşma ile yükümlü değildir ve İsrail halkının güvenliğini savunmak için gereken her şeyi yapacağız” diye konuştu.
- Filistin’le barış müzakereleri-
Netanyahu, Filistinlilerle devam eden barış görüşmelerine yönelik olarak da açıklamalarda bulundu. İsrail Başbakanı, müzakerelerde İsrail’in güvenlik konularından hiçbirinde taviz vermeyeceğinin altını çizerek şunları kaydetti:“Hiçbir baskı, İsrail hükümetine, İsrail devletinin temel çıkarları ve güvenlik konularında asla taviz verdirmeyecek. İsrail halkı bunu biliyor ve olması gerektiği gibi bu tutumu destekleyecek.”
- “Kerry’ye beklemesini söyledim”
Kerry ile yaptığı görüşmeden sonra da gazetecilere demeç veren Netanyahu, görüşmenin ayrıntılarına ilişkin şunları söyledi:“Dışişleri Bakanı Kerry ile Cenevre’ye hareketinden önce görüştüm, ona ‘hiçbir anlaşma yapmamak kötü bir anlaşma yapmaktan iyidir’ sözlerini hatırlattım. Şu anda Cenevre’de görüşülen anlaşma kötü bir anlaşmadır. İran’dan tek bir santrifüj ayırması bile istenmedi. Ama uluslararası topluluk yıllardan sonra ilk kez İran’ın üzerindeki yaptırımları kaldırıyor. Bu aşamada İran istediği herşeyi alıyor ama karşılığında hiçbir şey ödemiyor.”Netanyahu, Kerry’e anlaşmaya imza atma konusunda acele etmemesi tevsiyesinde bulunduğunu da belirterek sözlerini şöyle tamamladı:“İran baskı altındayken Kerry’e imza atmakta acele etmemesini, tekrar düşünüp kötü bir anlaşma yapmamak için beklemesini söyledim. Bu kötü bir anlaşma, çok çok kötü bir anlaşma. İran için yüzyılın anlaşması, uluslararası topluluk ve barış için çok kötü ve tehlikeli bir anlaşmadır.”Kerry, Mısır ile başladığı Ortadoğu turunda daha önce Suudi Arabistan, İsrail, Filistin ve Ürdün’ü ziyaret etmişti. ABD Dışişleri Bakanı, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelere katılmak üzere İsviçre’ye hareket etti.Cenevre’de görüşmeler neticesinde çizilecek yol haritasıyla, ilk aşamada İran’ın nükleer programını bir süre askıya alması ya da sınırlandırması karşılığında, ülkeye uygulanan yaptırımların kısmen azaltılabileceği belirtiliyor.
Rusya’nın Karadeniz bölgesi Stavropol şehrinde 31 Ekim tarihinde güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen intihar eylemcisinin Moskova’daki Türk Büyükelçiliği binasını havaya uçurmayı planladığı açıklandı.
Rusya’nın resmi RIA Novosti ajansı, soruşturmayı yürüten güvenlik kaynaklarından aldığı bilgiye dayandırdığı haberinde, intihar eylemcisinin “Amacım Moskova’ya ulaşmaktı. Yakalanmasaydım Moskova’da Türk Büyükelçiliği önünde intihar eylemi gerçekleştirmeyi planlıyordum” dediğini aktardı.Canlı olarak yakalanan intihar eylemcisinin kimliği henüz kamuya açıklanmadı.Bundan dokuz gün önce yakalandığında elbisesinin altında patlamaya hazır bomba düzeneği bulunan teröristin Rusya’daki Türk diplomatik temsilciliğine yönelik neden böyle bir eylem gerçekleştirmek istediğinin motifleri ise aydınlatılmadı.
Lübnan’daki Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, bölgesel bir güç haline geldiklerini söyledi. Nasrallah, Suriye’de savaşmamaları halinde Lübnan’in ikinci Irak olacağını da iddia etti.
Lübnan’daki Es-Sefir gazetesine konuşan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Suriye rejimini yıkmak amacıyla kurulan komploları boşa çıkardıklarını savundu.“Suriye’de tarihi ve stratejik başarıyı gerçekleştirmek için son çeyrekteyiz” iddiasında bulunan Nasrallah, “Eğer Suriye’ye gitmeseydik, Lübnan ikinci Irak olurdu” görüşünü ileri sürdü.Nasrallah, bazı ülkelerin bölgede üstünlük kurma ve siyasi çözüme engel olma yönünde adımlar attığını da savundu.“Hizbullah kurban vermeye devam edecek” ifadesini kullanan Nasrallah şöyle konuştu: “2006 yılında İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırısında tüm dünya Hizbullah’ın karşısında yer almıştı, direnişimizin hezimeti üzerine bahisler oynanıyordu. Sonunda kazanan biz ve müttefiklerimiz oldu.”Nasrallah, Hizbullah ve İran’ı hedef almak isteyen tarafların bu amaçlarında başarısız olunca Suriye’ye komplo kurma yolunu seçtiklerini savundu.Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah,”Suriye’ye gitmek zorunluluk ve görevden daha fazlası. Eğer Suriye’ye gitmeseydik, Lübnan ikinci Irak olurdu. Geçen ay Irak’ta gerçekleşen 300 bombalı saldırıda yaklaşık 900 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı” değerlendirmesinde bulundu.
ntvmsnbc
Siirt’in Şirvan’da İlçe Emniyet Müdürlüğü binasına molotofkokteylli saldırı gerçekleştirildi.
Şirvan İlçe Emniyet Müdürlüğüne dün gece 2 molotofkokteyli atıldı. Atılan molotofkokteyllerinin nöbetçi kulübesine isabet etmesi sonucu küçük çaplı yangın meydana geldi.Durumun bildirilmesi üzerine polis ekipleri, olay yerinde geniş güvenlik önlemi aldı.Olayla ilgili gözaltına alınan 7 zanlının sorgusu sürüyor.
ABD’nin, BM’nin Bilim Eğitim ve Kültür Kuruluşu’ndaki (UNESCO) oy hakkını kaybetmesi gündemde; sebebi ise iki yıldır katkı payını ödememesi.
Filistin’in iki yıl önce UNESCO’ya tam üyeliğine karşı çıkan ABD, protesto amacıyla bu kuruluşa ödemesi gereken katkı payını ödemiyor.
ABD’nin, katkı payını ödemesi için verilen son tarih de bugün doldu. UNESCO kurallarına göre, 12 Kasım’daki komite toplantısının ardından ABD’nin UNESCO’daki oy hakkını resmen kaybetmesi bekleniyor.ABD, İsrail ile UNESCO’nun Filistin’i tanımasına karşı çıkmış ve bu kuruluştan ayrılma tehdidinde bulunmuştu.ABD’nin her yıl UNESCO’ya 80 milyon dolar katkı payı ödemesi gerekiyor. Bu miktar UNESCO’nun bütçesinin yüzde 22′sine tekabül ediyor. ABD’nin katkı payının düşmesinin UNESCO’nun bütçesine de olumsuz etki yapması bekleniyor. Son yıllarda ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalan UNESCO, önemli faaliyetlerini askıya almak zorunda kalmıştı.
Vali Mutlu’dan flaş açıklama ”40′a yakın yeri kapattık”
Başbakan’ın öğrenci evi ve apartlara ilişkin açıklamalarını değerlendiren İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Valiliği’nin bu konuda uzun süredir çalışma yaptığını belirterek “Gayri yasal ve farklı ilişkiler geliştiren yerlere karşı yaptığımız çalışmalar kapsamında 40′a yakın yeri kapattık” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yurtlardaki yer sıkıntılarından dolayı öğrencilerin ev, apart ve pansiyonlarda kaldığını ve buraları valiliklerin denetleyeceğini belirtmesi üzerine gözler valilere çevrildi.
40 yer kapattık
Başbakanın açıklamalarından önce bu konuda çalışmalar yürüttüklerini söyleyen İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul’da bu çalışmalar sonucunda 40′a yakın yer kapattıklarını söyledi. Vali Mutlu “Gayri yasal ve farklı ilişkiler geliştirebilir yerlere karşı eskiden beri çalışıyoruz. Özellikle ruhsatsız çalışan, belediyeden alması gereken belgeleri almamış, sigortasız işçi çalıştıran bu yerlere karşı kapatma yoluna da gittik. Bundan sonra da çalışmalarımız sürecek. Bunlar arasında, öğrenci için çeşitli faaliyetler sunan da var, turistler ya da farklı gruplar için sunan da. Bu tür 40 civarında yeri kapattık” dedi.
Yeni bir genelge hazırlanıyor
Vali Mutlu ayrıca yeni bir genele hazırlandığını belirterek “Bu genelge devletin alması gereken tedbirleri, daha açıklayıcı ve kapsayıcı biçimde belirtecek. Bu konudaki karışıklığı ortadan kaldıracak” ifadelerini kullandı.
TOPHANE’DE BİR EVE 30 POLİSLE BASKIN
Radikal’de yer alan habere göre Özge Altın, İstanbul Şehir Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisi. Beş yıldır Tophane’de yaşıyor. Başbakan’ın açıklamasının ertesi günü öğle saatlerinde 30 kadar polis, sivil polis, zabıta ve maliye memurunun apartmana geldiğini, isim vererek Altın’la ilgili sorular soruluyor.
Ev sahibinin tepkisi
“Ev sahibim muhafazakârdır, gerçek bir AKP destekçisidir. Sürekli konuşuruz, görüşlerimizi açık açık paylaşırız, o da söyler, ben de söylerim. Yani bana defalarca ‘Tayyip’e canım feda’ diyen biridir. Ona rağmen haber vermeye eve geldiğinde sinirden gözleri dönmüş durumdaydı. ‘Bizi nasıl şikâyet edebilirler! Biz komşuyuz, sen burada beş yıldır yaşıyorsun. Abi-kardeş olduk, kimseye zararın yok. Bir durum olsa burası aile apartmanı, biz gelip sana söyleriz zaten. Bu nasıl bir mantık? Nasıl polis gelebilir?’ diye çok kızdı. ‘Kusura bakmayın, benlik bir durum değil’ dedim. ‘Tabii ki değil, ben zaten şikâyet edenlere kızıyorum’ dedi. O başta Başbakan’ın açıklamasından sonra olduğuna inanmamış, ama polisle ilk konuşan ailenin kadınları, o sebepten geldiklerini söylemişler zaten.” Altın, beş yıl önce ilk taşındığında, mahallede genel olarak Tophaneli olmayanlara bakıştan kaynaklanan küçük sorunlar yaşasa da, bir süre sonra bunların çözüldüğünü anlatıyor. Mahallelinin çocuklarını ders çalışmaya yolladığı ‘üniversiteli abla’, ‘biraz farklı’ bir komşu olmuş. Hayat tarzının farklılığına rağmen, komşularının kültürlerine ve inançlarına saygı gösterdiğinden, başta çıkan sorunları da konuşarak çözebildiğinden söz ediyor: “İlginç bir şekilde benden önce bu evde bir kadın, bir erkek öğrenci yaşamış iki yıl süreyle. Hiçbir sorun da yaşanmamış. Bu mahallenin kadınlarından tercih eden siyah çarşaflı olabilir, erkekleri çok muhafazakârdır. Benim ev sahiplerim belki mahallenin en muhafazakâr kesimini temsil etmiyor ama işte üst katlarında bir kadın, bir erkek öğrenci kalmasına, sonra benim yaşamama dünyanın en fena şeyi gibi yaklaşmıyorlar. Birlikte yaşarken çözülebiliyor bazı şeyler.”
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Zarif, dün Cenevre’de yapılan görüşmelerde çok büyük bir ilerleme kaydedildiğini ve bugün bir anlaşmanın taslağının hazırlanması için çalışmalara başlayacaklarını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı da bugün Cenevre’ye gidiyor.
Guardian’a özel açıklamalar yapan Zarif, bugün akşama kadar taslak metnin tamamlanmasının çok olası olduğunu ancak zamanlamanın Batılı diplomatların yapacağı katkıya bağlı olduğunu belirtti.
Zarif, “Bizimle birlikte kağıda ne koyacaklarına bağlı olarak bunun büyük bir anlaşma mı yoksa doğru yönde atılmış küçük bir adım mı olduğuna karar vereceğiz. Ama her şekilde doğru yönde ilerlediğimiz için memnun olacağım” dedi. İranlı bakan, “Ben gerekli malzemelerin elimizde olduğuna inanıyorum. İnanıyorum ki olayın içindeki herkes genel olarak uzlaşmış durumda. Ancak aynı zamanda her şeye siyah ve beyaz olarak başlayıp metin üzerinden yürümek de önemli” dedi.
YÜZDE 5′TE UZLAŞILDI
Zarif, Cenevre’deki görüşmelere katılan diğer altı ülkenin İran’ın öne sürdüğü çok aşamalı planı kabul ettiğini de belirtti. Bir çerçeve üzerinde anlaşmanın ötesine geçtiklerini ifade eden İran Dışişleri Bakanı, “Bu aşamaların her birinde atılacak somut adımlar üzerinde anlaştık. Bu adımları nasıl ayacağımız ve bu unsurlar arasındaki dengeyi nasıl sağlayacağımız sorusu ise yarın [bugün] yanıt bulacak” dedi.
Hem geçici anlaşma hem de uzun vadeli uzlaşı kapsamında Batı’nın İran’ın nükleer zenginleştirme programını kabul etmesi, karşılığında da İran’ın programın kapsamını daraltması öngörülüyor. Bu doğrultuda İran uranyum zenginleştirmeyi nükleer enerji tesislerinde kullanılan yakıtların seviyesi olan yüzde 5′le sınırlandıracak.
KERRY CENEVRE’YE GİDİYOR
Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Bakan John Kerry’nin de Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın daveti üzerine bugün Cenevre’ye gideceğini açıkladı.
Yetkili davetin amacının “farklılıkları azaltmak” olduğunu ifade etti. İranlı yetkililer ise bu görüşmelerden sonuç alınması halinde anlaşmanın hafta sonu ilan edilebileceğini belirtti.
Kerry’nin Cenevre’ye gitmeden önce Tel Aviv’de İran’la uzlaşıya tepki gösteren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile de bir araya geleceği öğrenildi.
Netanyahu’nun tepkisiyle ilgili sorulara da yanut veren Zarif, “Ben kendisinin hatalar üzerine bir otorite olduğunu düşünmüyorum zira kendisi bütün hayatı boyunca hatalar yaptı. 1991′den beri İran’ın programının nükleer silahtan altı ay uzakta olduğunu söyleyip duruyor, dolayısıyla kendisini güvenilir bir otorite olarak görmüyorum” dedi.
Zarif, ilerlemenin bir başka işareti olarak Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Direktörü Yukiya Amano’nun da pazartesi günü Tahran’ı ziyaret edeceğini belirtti.
İranlı Bakan, “Amano’nun ziyareti ilerleme sürecinde olduğumuzun önemli bir işareti olacak” dedi.