Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Balyoz Davası’nda 6 yıl hapse mahkum edilen emekli Albay Hakan Büyük, denetimli serbestlik kapsamında tahliye edildi.
Balyoz davası kapsamında 29 Nisan 2011 tarihinde tutuklanan emekli Albay Hakan Büyük denetimli serbestlik tedbirleri uygulanmak şartıyla Silivri Cezaevi’nden tahliye oldu. 3 yıl tutuklu kalan Büyük, 21 Eylül 2012 tarihindeki Balyoz Davası’nın karar duruşmasında 6 yıl hapse mahkum olmuştu. Büyük, infaz yasasına göre cezasının son yılını adli kontrol tedbiriyle dışarda geçirecek. Hakan Büyük sanıklar arasında hükmünü tamamlayarak tahliye olan ilk isim olma özelliği taşırken davada daha önce bir kısım sanık Yargıtay’ın bozma kararı ile yeniden yargılanmak üzere tahliye olmuş, bir kısım sanığın ise sağlık sorunları gerekçesiyle cezası ertelenmişti.
Evinde flaş disk bulunmuştu
21 Şubat 2011 tarihinde Hakan Büyük’ün Eskişehir’de bulunan 45 metrekarelik evinde iimsiz bir ihbara dayanarak polisler tarafından arama yapılmış Balyoz davasına konu olan dijital dosyaları içeren bir flash disk bulunmuştu. Emniyet’in söz konusu flash diske dair hazırladığı iki ayrı raporda 175 çelişki sanıklar tarafından mahkemede ortaya konulurken bu delilerle ilgili ek iddianame hazırlanmış YAŞ Üyesi Orgeneral Bilgin Balanlı dahil pekçok asker tutuklanmıştı. Dava sonunda da söz konusu dijital belgeler gerekçe gösterilerek Balanlı dahil birçok kişinin haklarında mahkumiyet kararı verilmişti.
Yurt dışı yasağı konuldu
Hakan Büyük’ün tahliyesiyle ilgili konuşan avukatı Hüseyin Ersöz, Büyük’ün yurt dışı yasağı konularak tahliye edildiğini belirterek şöyle konuştu,”Müvekkilim yargılandığı dönemde emekli olmasına rağmen muvazzaf asker sayıldığı görevi başında suç işlediği ididasıyla cezası 4 yıldan 6 yıla çıkarıldı. Aslında bu geç verilmiş bir karar.”
FED tahvil alımını 10 milyar dolar daha azalttı, aylık 45 milyar dolara indirdi.
Amerikan merkez bankası (FED) Federal Açık Piyasa Komitesi iki gün süren toplantının ardından yeni para politikası kararlarını açıkladı.Fed tahvil alım programını beklenildiği gibi 10 milyar dolar daha azaltarak aylık 45 milyar dolara indirdi. Karar oy birliği ile alındı. Böylece Fed 2014 yılının sonlarına doğru tahvil alım programını sonlandırma hedefine yönelik bir adım daha atmış oldu. Fed’den yayınlanan açıklamada ABD ekonomisinin son zamanlarda olumlu seyrettiği belirtildi. Karar sonrası Fed’den sadece yazılı açıklama gelirken bu açıklamanın son paragrafında enflasyon ve işsizlik verileri istenilen seviyelere gelse bile faizlerin düşük tutulacağı ifadesi dikkat çekti.
DÜŞÜK BÜYÜMEDEN ENDİŞE DUYMADI
Bugün açıklanan ABD 1. çeyrek büyüme rakamları yüzde 0.1 ile beklentilerin çok altında kalmıştı. Hayal kırıklığı yaratan büyüme rakamının Fed toplantısı ile denk gelmesi toplantıyı da ilginç kılmıştı. Ancak Fed’in yazılı açıklamasında kış aylarındaki soğuk havanın bunda etkili olduğu belirtildi. ABD ekonomisinde ilk çeyrek büyümesine tüketimin yüzde 2.04 ile olumlu katkı verirken olurken yatırımlar 1.01 gerileyerek düşük büyümede etkili oldu.
PİYASALAR TEPKİ VERMEDİ
Kararın açıklanmasının ardından dolar TL karşısında uluslararası piyasalarda ilk anda 2.1161 TL’den 2.1158 TL’ye gerileyerek fazla tepki vermedi. Altının onsu da kararın hemen ardından 1295 dolardan 1291 dolara geriledi. ABD borsaları ise Fed toplantısı öncesi gerçekleştirdiği kayıpları geri toparladı.
Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında yayımlanan bildiride ‘ulusal güvenlik’ vurgusu yapıldı ve “Ulusal güvenliğimizi tehdit eden yapılanlamalar ve bunlara yönelik olarak alınan tedbirler değerlendirilmiştir” denildi.
NTV- Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında Çankaya Köşkü’nde toplandı.Saat 14.25′te başlayan nisan ayı olağan toplantısı, yaklaşık 6 saat sürdü.Toplantı sonrası 6 maddelik bir bildiri yayımlandı.Halkın huzurunu ve ülkenin güvenliğini ilgilendiren hususların ayrıntılı olarak görüşüldüğü belirtilen bildiride, “Ulusal güvenliğimizi tehdit eden yapılanlamalar ve bunlara yönelik olarak alınan tedbirler değerlendirilmiştir” denildi.Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay yurt dışında bulunduğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ise vefat eden kayınpederi Mehmet Özkarahan’ın cenazesi nedeniyle katılamadı.
Alman hükümeti Sırbistan, Makedonya ve Bosna Hersek’ten gelen sığınma başvurularını zorlaştırmayı planlıyor. Mültecilere yardım örgütleri ise hazırlanan yasa tasarısına tepkili.
Sırbistan, Makedonya ve Bosna Hersek’ten gelen mülteci adaylarının son yıllarda artış göstermesi nedeniyle Berlin harekete geçti. Hazırlanan yeni yasa tasarısında bu üç ülke ‘güvenli ülke’ statüsüne alınarak bu ülkelerden gelen mülteci adaylarının başvuru koşulları zorlaştırılıyor.Mülteci başvurularında prosedürü kısaltan tasarıya göre, Alman makamları bu ülkelerden gelen başvuruları daha kolay bir şekilde geri çevirebilecek. Söz konusu ülkeler ‘güvenli ülke’ statüsünde değerlendirilerek bürokratik sürecin hızlandırılması, gerekçeleri uygun olmayanların da hızla ülkelerine geri gönderilmesi ya da hiç Almanya’ya gelmemeleri amaçlanıyor.Alman hükümeti, bu ülkelerde işkence, siyasi soruşturma, sistematik şiddet, insanlık dışı ya da kötü muamele gibi sorunlar yaşanmadığına dikkat çekti.Tasarının akılcı bir plan olduğunu söyleyen Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, rakamların böyle bir çözümü haklı çıkardığını dile getirdi ve bu ülkelerden gelen mülteci başvurularını azaltmak istediklerini vurguladı.
Başvurular arttı
Almanya’ya bu üç Balkan ülkesinden gelen sığınma başvuruları, vize zorunluluğunun kaldırılmasının ardından son yıllarda artış göstermişti.Resmi kurumlarının verdiği bilgilere göre, sadece 2014 yılının ilk çeyreğinde Almanya’ya yapılan sığınma başvurularının üçte biri Sırbistan, Makedonya ve Bosna Hersek’ten. Başvurusu kabul edilenlerin oranı ise yüzde 1′in altında.Ancak hazırlanan yasal düzenlemeye kuşkuyla yaklaşan mültecilere yardım örgütü Pro Asyl, tasarının adaletsiz ve yasal açıdan da sorunlu olduğunu savundu.
Yardım örgütleri tepkili
Pro Asyl’ün sorumlularından Günter Burkhardt, bu üç ülkenin ‘güvenli’ olarak nitelendirilmesinin sorumsuz bir tutum olduğunu belirterek Bosna Hersek, Sırbistan ve Makedonya’da insan haklarının ihlal edildiğine ilişkin çok sayıda uluslararası rapor bulunduğuna dikkat çekti. Burkhardt özellikle de Romanlara karşı duyulan nefretin en büyük sorunlardan biri olduğunu söyledi.Muhalefetteki Yeşiller Partisi ve Sol Parti de yasa tasarısını eleştirerek bu ülkelerde yaşayan Romanların durumuna işaret ediyor.
Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği, cumhurbaşkanlığı seçiminde Olimpiyat Stadı’nın seçim merkezi olarak kullanılabilmesi için Alman makamlarına başvuruda bulundu.
Türkiye’de seçim yasasında yapılan değişiklik, Türkiye dışında yaşayan Türk vatandaşlarının cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde oy kullanabilmesinin önünü açmıştı. İlk turu 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları bu haktan yararlanacak.
Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği tarafından iletilen başvuruda, Berlin’de yaşayan 140 bin Türk vatandaşının sözkonusu tarihte oylarını kullanabilmesi için Olimpiyat Stadı’na bir seçim merkezi kurulması isteği dile getirildi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “Türk Büyükelçiliği’nin talebinin, güvenlik açısından aydınlatılmak üzere Federal İçişleri Bakanlığı’na iletildiğini” söyledi.
Merkel destek sözü vermişti
Konuyla ilgili Alman medyasında yer alan haberlere göre toplam 7 kentte büyük seçim merkezinin kurulması planlanıyor. Hannover, Düsseldorf, Essen, Frankfurt/Main, Karlsruhe ve Münih, Berlin dışında seçim merkezi kurulması planlanan diğer kentler arasında anılıyor.
Başbakan Angela Merkel, Şubat ayında Berlin’i ziyaret eden Türk mevkidaşı Erdoğan’a destek vaat etmişti. Merkel, “Almanya’daki Türk vatandaşlarının oy haklarını kullanabilmeleri için Ankara ile yakın temas halinde olacağız” vaadinde bulunmuştu.
Porno içerikli bir web sitesi ilginç bir kampanyaya imza attı. Kampanyaya göre sitenin belirlediği bir kategori altında izlenen her 100 video için bir ağaç dikilecek.
Porno içerikli yayın yapan bir web sitesi ABD ‘de ilginç bir sosyal sorumluluk kampanyası başlattı. Sitenin belirlediği kategori altında izlenen her 100 video için bir ağaç dikileceği açıklandı.Sitede bulunan sayaca göre şu ana kadar izlenen videolar sonucu 11 bin adet ağaç dikilecek. Bu sayı her an artmaya devam ediyor.Sitenin iletişim temsilcisi Mike Williams Mashable’a yaptığı açıklamada; Bunu markamızı güçlendirmek ve topluma katkı sağlamak için bir fırsat olarak gördüğünü belirtti.2012 senesinde, Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda site yine benzer bir kampanya yürütmüştü. 2012’deki kampanyada yine belli bir kategori altında izlenen videolar için kanser araştırmalarına bağış yapmıştı.Kampanyanın 2 Mayıs’a kadar süreceği ve kampanya bitiminde ağaçlandırma çalışmalarına başlanacağı bildirildi.
Kenya’da bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi artık yasal olarak mümkün. Tepki çeken yasayla kadına sormadan erkek istediği kadar kadınla evlilik yapabilecek.
Kenya’da, erkeğin birden fazla evlilik yapmasının önünü açan yasa, Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta tarafından imzalandı.Devlet Başkanlığından yapılan açıklamada, tek ve geleneksel evliliğin de resmi olarak tanındığı ‘Evlilik Yasası’, erkeklerin birden fazla kadınla nikah kıymasına da izin verdiği belirtildi.
EŞİN RIZASI OLMADAN EVLENEBİLECEKLER
Ülkede tartışmalara neden olan yasaya göre, erkek, eşinin rızası olmadan istediği kadar evlilik yapabilecek.Yasa kapsamında, evliliklerde taraflar eşit haklara ve sorumluluklara sahip olacak Kenya’daki tüm evliliklerin kayıt altına alınacağı yeni yasa ayrıca boşanma konularında ne gibi işlemler yapılacağını da kapsıyor.,
6 yaşındaki Gizem’i öldüren katil zanlısı, ablasını vermedikleri için intikam aldığını söylemişti. Gizem’in annesi beddualar ederek o olayın aslını anlattı.
Adana’da, kaybolduktan 2 gün sonra babasının amcasının oğlu tarafından öldürüldüğü ortaya çıkan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in annesi Hatice Akdeniz, “Ona bir lokma ekmek, bir bardak su vermesinler, onu assınlar benim birazcık yüreğim soğusun” dedi.Katil zanlısı Gizem’i, ablasını vermedikleri için öldürdüğünü ve intikam aldığını söylemişti. Anne Hati Akdeniz o kız isteme olayının aslını da anlattı. Aile ne hakaret etmiş ne vermeme durumu olmuş.Geçtiğimiz pazar günü kaybolduktan 2 gün sonra babasının amcasının oğlu S.A. tarafından öldürülen 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in evinde yas var. Aile, Gizem’in Kabasakal Mezarlığı’ndaki kabristanını ziyaret ederek ekilen çiçekleri sulayıp dua ettikten sonra tekrar evine döndü.
ONA BİR LOKMA EKMEK VERMESİNLER ASSINLAR İBRET OLSUN
Gözü yaşlı anne evinde de taziyeleri kabul etti. Anne Hatice Akdeniz, yaşadıklarına isyan ederek, “Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Hele dün yavrumu o şekilde gördükten sonra hiçbir kelime bulamıyorum. Sadece devlete sesleniyorum ben, büyük başkanlarıma sesleniyorum. Ben burada yanıyorum, acı çekiyorum yanımda olduklarını, arkamda olduklarını söylüyorlar. Eğer ki ben burada bu kadar kahrolurken o caniye orada bir bardak su veriliyorsa, bir lokma ekmek verip onun karnını doyuruyorlarsa devletim devlet değil. Başkanım başkan değil. Bana acısını versinler, onu assın burada dünya aleme ibret olsun. Benim yavrum yandı, başka Gizemler yanmasın, başka annelerin yürekleri dağlanmasın” diye gözyaşı döktü
KATİLİN CANINI BANA VERİN
Hatice Akdeniz, gözyaşları arasında şöyle devam etti:“Yavrumu aldınız bari katilin canını verin bana. Bari birazcık rahatlayayım. Birazcık soğusun yüreğim.”
BİZİMLE BİRLİKTE AFİŞ DAĞITTI
-Kızım kaybolduğunda bu kadar yakın birinden beklemedim, şikayetçi bile olmadım. Şüpheli şahıs olarak bize söylendi, çünkü çocuğu en son gören o, para vermiş kola aldırmış, memur arkadaşları söyledi ben şikayetçi bile olmadım. Çünkü geldi bizim yanımıza bizimle birlikte afişler dağıttı bizimle birlikte aradı. Acımıza ortak oldu bizimle birlikte kahroldu, Allah’ta seni kahretsin. Seni parça parça etsinler, benim yavrumu parça parça etmiş. Allah’ta onu parça parça etsin. Allah’a bırakmasınlar içeride onu didik didik yolsunlar. Yolsunlar ki benim ana yüreğim azıcık dinsin, azıcık soğusun.”
KIZI VERMEME DİYE BİR ŞEY YOK OKUYORDU OLMAZ DEDİK
Anne Akdeniz, S.A.’nın ailesini kızı Gamze’yi istediğini ancak kızının istemediğini belirterek, olayın aslını şöyle anlattı;-”Gamze’yi vermeme diye bir şey yok. Aile geldi kızımı benden istedi ben de dedim ki ‘benim kızım üniversite 2. sınıfa gidiyor, kızım evlilik düşünmüyor, hayatında bugüne kadar hiç erkek ya da erkek arkadaşı olmadı. Okuluna, arkadaşlarına, öğretmenine çok düşkün bir çocuk. Okumayı, ileride İngilizce öğretmeni olmayı çok istiyor. Onun için yavrum okuyor, ‘çocuğum meslek sahibi olana kadar evlenmeyi düşünmüyor’ dedim.
AİLE DE TAMAM DEDİ
Onlar da ‘tamam’ dediler herkes evine dağıldı gitti. Ama bunca yıldan sonra böyle bir şey yapacağını ben nereden bileyim. Aradan 1 yıl geçti. Hiçbir şekilde kızım düşünmüyor evliliği, ne bu çocuk, ne bir başkasını düşünmüyordu. Önce benim mesleğim dedi. ‘Mesleğimi elime alacağım’ dedi. ‘Ondan sonra ayaklarımın üzerinde sımsıkı duracağım’ dedi. ‘Belki ilerleyen zamanda’ dedi.
KAVGA DA OLMADI KÜSLÜK DE…
Ama ben kızımı sana vermeyeceğim, kızım sana layık değil de demedik. Kavga tartışma olmadı. Ailelerle aramızda küskünlük bile olmadı devamlı görüşüyoruz. Kahrolasıcanın evi iki adım ötede”.
Rusya Küba’nın borcunun %90’nı affedecek, kalan %10’unu ülke ekonomisine yatıracak
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov borç silmeyi Kübalı mevkidaşı Bruno Rodrigues ile yaptığı görüşme sonrasında açıkladı.Lavrov konuşmasında,”Borcun silinmeyen kısmı, yani %10’u, iki ülke arasında varılan mutabakata göre Küba ekonomisine yatırılacak. Yatırımların azami seviyede verimli olması bizim yararımıza olur” dedi. Lavrov’un sözlerine göre, Küba’ya Zarubejneft, Rosneft ve İnter RAO dâhil değişik şirketler ilgi gösteriyor.Önemli bir konuda anlaşma imzalandığını da hatırlatan Sergey Lavrov, “söz konusu anlaşmanın Küba’nın Rusya’ya olan borcunu affetmeye ilişkin bir anlaşma” olduğunu belirtti ve “Anlaşmanın onay süreci tamamlanmak üzere” dedi.