- Katılım
- 9 Eki 2010
- Mesajlar
- 12,738
- Tepkime puanı
- 530
- Puanları
- 113
- Yaş
- 56
Galatasaray: Kulübün ilk logosunu Şevki Ege çizmiştir. Ağzında futbol topu olan, kanatları gerili olan bir kartaldı. Kartal, Galatasaraylıların üzerinde durduğu bir amblem örneği olsa da Şevki Ege’nin çizdiği amblem beğenilmedi. Daha sonra kulübün amblemi iç içe geçmiş, “G” ve “S” harflerinden çizilmiştir. Şu anki logoyu çizen o dönem lise öğrencisi olan Ayetullah Emin tarafından çizilmiştir ve logonun adı “Gayin-Sin” olarak ortaya çıkmıştır.
Fenerbahçe: Sarı-beyaz-lacivert renklere sahip olan Fenerbahçe Kulübü’nün bugün kullanmakta olduğu armayı 1910 yılında dönemin sol açığı ve “penaltı kralı” olarak bilinen Topuz Hikmet tarafından çizilmiştir. 5 renkten oluşan bu amblemde Fenerbahçe Spor Kulübü 1907 yazısını taşıyan beyaz çerçeve temizlik ve açık yürekliliği, kırmızı ton sevgi bağlılığın ifadesidir. Ortada bulunan sarı lacivert kalp şeklindeki sarı Fenerbahçe’ye duyulan gıpta ve kıskançlığı, lacivert ise soyluluğu tasvir etmektedir. Bu iki renk arasında yükselen palamut dalı ise Fenerbahçelilik’in kudret ve kuvvetinin ifadesidir. Yeşil renk ise bu kudret için başarının oluşunu
Beşiktaş: İlk tescil edilen kulüp olmasından dolayı Beşiktaş Kulübü, armasında Ay-Yıldız taşıma hakkına sahip tek kulüptür. Kulüp kurucusu ve ilk başkanı olan Mehmet Şamil Bey kurucu üyelerle beraber takımın renklerini tabiatın bütünüyle birbirine iki zıt rengi olan siyah ve beyaz olmasına karar vermişlerdir. 1911 yılında ilk şampiyonluğu jimnastik dalında alan kulübün armasında yer alan “J” ve “K” harfleri de “Jimnastik Kulübü” nün kısaltmalarını sembolize etmektedir.
Trabzonspor: Trabzon'da uzun yıllar süren İdmanocağı-İdmangücü rekabetinde Sarı-Kırmızı ve Yeşil-Beyaz renkler hâkimdi. Trabzonspor'un renkleri bu renklerin dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi ancak sonra vazgeçildi. Renk için geceli gündüzlü toplantılar düzenleniyordu. Dört toplantıdan sonuç alınamamıştı. Beşinci toplantıda her şey bitecekti. Artık taraftarın da sabrı kalmamıştı. Dönemin Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak sorunu çözmeye çalışırken Federasyon Genel Müdürü Ulvi Yenal'ın makamında toplanan taraflar iki kulübün renklerinden farklı bir rengin seçilmesi üzerinde yoğun tartışmalar gerçekleştirirler. Yaşanan gelişme üzerine sabrı taşan Yenal iki kulübün temsilcilerinden birer renk seçmesini talep eder. Böylelikle İdmanocağı grubu "koyu bordo", İdmangücü ise "açık mavi" üzerinde görüş bildirir. Sonuçta Trabzonspor'u kuran iki köklü kulüp renk konusunu "BORDO-MAVİ" diye karara bağlarlar. “T” ve “S” harfleri de “Trabzonspor” u temsil eder.